Konuk Yazar-Türkiye
Yavuz Bülent Bakiler
8 Mayıs 2011
Bu ne biçim işçi bayramı?
1 Mayıs 2011 yılı İşçi Bayramının kazasız-belasız geçmesi, elbette çok iyi oldu. Ama bu İşçi Bayramı, düşünenler için de bir üzüntü kaynağı doğurdu.
Ben, Taksim Meydanında yapılan şenlikleri, televizyon ekranlarında seyrettim. Alanın belli yerlerindeki kızıl bayraklar dikkatimi çekti. Ayrıca kocaman orak-çekiç armaları, Marks’ın, Engels’in, Lenin’in kocaman resimleri İstanbul güzelliğine yakışmayan çirkinliklerdi.
Televizyonlarımız, Moskova’da kutlanan 1 Mayıs şenliklerini de gösterdiler. Şaşırarak, aynı zamanda sevinerek gördüm ki, Moskova meydanlarında, bizdeki kadar kızıl bayraklar yoktu. Eski Rus komünistleri, bizim komünistlerimizden daha akıllı, daha basiretli olduklarını gösterdiler.
Türkiyeli komünistlerin, akıldan, basiretten nasıl uzak kaldıklarını sadece şu örnekle size ispatlayabilirim: Açın bakın ansiklopedilere; dünkü Sovyet Rusya’nın yüz ölçümü 22 milyon 400 bin km2 idi. Buna 107 bin 830 km2 olan Doğu Almanya yüzölçümünü de eklerseniz 22 milyon 507 bin 830 km2’lik bir coğrafyaya komünist Moskova’nın hakim olduğunu görürsünüz. Federal Almanya’nın yüz ölçümü ise sadece 298.442 km2 idi. Yani Sovyet Rusya, Federal Almanya’dan 75 kere daha büyük bir coğrafyaya kayıtsız şartsız hakim idi. Yeraltı ve yerüstü zenginlikler bakımından Sovyet Rusya, Federal Almanya’dan bin misli daha zengindi. Bu büyük farka rağmen, Federal Almanya maliyesi, Sovyet Rusya maliyesini 125 defa tartacak güçteydi. Şaşıracaksınız ve niçin diye soracaksınız. Çünkü Moskova’nın komünist idarecileri, bir uyuz eşeği olan kimseleri bile halk düşmanı sayıyor, bütün istihsal araçlarına devlet olarak el koyuyordu. İşçilerin seçme, seçilme, greve gitme imkânları yoktu. Devlet ne derse o oluyordu. Federal Almanya ise özel teşebbüse, ferdi hürriyetlere hak tanıyordu. Sovyet Rusya, komünist sistem yüzünden gelişemedi. Büyük sıkıntılar içine girdi. Hatta o kadar ki, Doğu Almanya topraklarını, para karşılığında Batı Almanya’ya satmak mecburiyetinde kaldı. Dünyada vatan topraklarını para kazanmak için satan tek ülke komünist Rusya’dır. Sistemin iptidaîliği yüzünden, Sovyetler Birliği, 1991 yılında, hiçbir devletin müdahalesi olmadan gümbür gümbür yıkılıp gitti. Avrupa devletleri de komünist sistemi kat’iyyen yaşatamadılar ve serbest piyasa ekonomisine geçtiler. Şimdi bizim Türkiyeli komünistler, Rusya’nın 70 yıllık zorlayıcı, milyonlarca insanı öldürücü uygulamalarına rağmen, yaşatamadıkları komünist sistemi Türkiyemizde diriltmeye çalışıyorlar. Dünyanın vazgeçtiği bir geri sistemin bizde yaşayacağını sanıyorlar. 1 Mayıs İşçi Bayramında yüzlerce kızıl bayrağı omuzlayarak Taksim’e koşmaları ondandır. Vay bize, vaylar bize!
Bu yazı 1,247 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
30 Mart 2013
Allaha ısmarladık
-
10 Mart 2013
Anıtkabir'de Kral Abdullah'ın gözyaşı
-
4 Mart 2013
Hocalı'da Ermeni ve Rus vahşeti
-
25 Şubat 2013
Ah Enver Ağabey!
-
24 Şubat 2013
Sinoplu gençleri kim tahrik etti?
-
18 Şubat 2013
Kemalizmin millet anlayışında dinin yeri yoktur
-
4 Şubat 2013
Türk Olmak Şereftir
-
21 Ocak 2013
Nazım Hikmet'e niçin saygı duyayım? -ll-
-
14 Ocak 2013
A. Menderes'e tekme tokat dayak, Apo'ya renkli televizyon
-
13 Ocak 2013
Terör biter mi dersiniz?
-
31 Aralık 2012
Soner Yalçına Açık Mektup
-
25 Kasım 2012
Turan Yazgan Hoca da...
-
23 Ekim 2012
Fazıl Say cayırtısı
-
21 Ekim 2012
MHP Devlet Bahçeli'yle büyümüyor, büyümeyecek!
-
8 Ekim 2012
Atsız Şaman mıydı?
-
1 Ekim 2012
Balyoz davasının hakimi ben olsaydım...
-
9 Haziran 2012
Abdurrahim Karakoç (1932-2012)
-
9 Nisan 2012
Ordumuzu siyasete bulaştırmamak
-
1 Nisan 2012
Türk Ocakları 100 yaşında
-
5 Mart 2012
Hocalı mitinginde bir yanlışımız
Yorumlar
+ Yorum Ekle