ABD’nin Irak’a müdahalesini müteakip, 2005 yılında ülkenin kuzeyinde kurulan “Kürdistan Özerk Bölgesi”, PKK’nın iştahını artırmıştı. Benzeri bir yapılanmanın/ayrışmanın, Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu bölgeleri için de başlatılabileceği umuduyla PKK, uzun bir süredir ara vermek zorunda kaldığı faaliyetlerini bu dönemde artırma yoluna gitmişti.
Ancak süreç içerisinde, kendilerine karşı ABD-Türkiye ve Irak’tan oluşan üçlü bir ittifak kurulduğunu düşünen/değerlendiren PKK’nın, “Kuzey Kürdistan” umutları böylece suya düşmüştü.
Mısır ile başlayarak Sudan’a kadar ulaşan Ortadoğu ve Afrika’daki son siyasi gelişmeler, uluslar arası konjonktür, ve özellikle son olarak komşu Suriye’deki halk ayaklanmaları PKK’nın umutlarını yeniden yeşertti. Bu itibarla ki, PKK’nın talimatı üzerine siyasi söylemcisi konumundaki BDP, “sivil itaatsizlik” eylemleri başlattı.
İtaatsizlik eylemlerinin amacı, Devlet’e karşı bir duruş, bir direniş, bir ayaklanmaydı. Halkı sokaklara dökmek ve güvenlik güçleri ile karşı karşıya bırakarak kaos ortamı yaratmaktı amaç. Nihai amaç ise; oluşturulan kaos ortamına dış müdahaleyi davet etmek, Devlet ile PKK’yı masaya oturmaya zorlamak, sözde uzlaşmayı sağlamak, sözde demokrasiyi tesis ettirmekti.
Öyle ya, ABD Irak’a müdahale etmiş, Irak’ı ikiye bölerek Irak’ın başına KYB lideri Talabani’yi, Kürdistan Bölgesi’nin başına da KDP lideri Barzani’yi getirmiş, bu sayede iki ayrı bölgeye de “demokrasi” gelmişti! Üstelik Barzani birdenbire “kardeşim Barzani” olmuş, kucaklaşmıştık.
Mısır ve Sudan da ikiye bölünmüştü, Libya bölünmek üzereydi, sırada Suriye vardı. Ortadoğu yeniden şekillendiriliyordu. Bu yeni şekilde yer almanın tam fırsatıydı. Suriye konusu diğer ülkelerin tümünden daha önemliydi, çünkü komşumuzdu, hemen dibimizdeydi. Aynen Irak’ta olduğu gibi diğer komşumuz Suriye’de pişen belki bize de düşerdi. Çünkü, “Kürdistan” denilen coğrafya, Türkiye-Irak-Suriye ve İran toprakları olmak üzere dört parçanın birleşiminden oluşuyordu.
Yugoslavya dağıldı, Çekoslovakya dağıldı, hiç kimsenin tahmin dahi edemeyeceği süper güç SSCB dağıldı, parçalara bölündü. Özellikle Sovyetler Birliği’nin dağılması kimin aklına gelirdi ki! Ancak, dağıldı…
Komşumuz Irak’a demokrasi getirildi!
Anlaşılıyor ki, demokrasinin gelme sırası şu sıralar diğer komşumuz Suriye’de!
Bir diğer komşumuz İran’a demokrasi getirilmesi için epeyce bir zamandır zaten uğraş veriliyor!
Komşuda değil, komşularda pişen bize de düşer mi?
Düşmez de…
Düşerse de hiç şaşırmayın, hiç kimsenin aklının ucundan dahi geçmeyen dünkü SSCB’nin bugünkü durumunu, şöyle bir aklınıza getiriverin…
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle