En Sıcak Konular

İHANETİN YOLUNA DÖŞENEN TAŞLARI YILLARDIR GÜNDEMDE TUTAN ''YENİÇAĞ'' HAKLI ÇIKTI!

29 Haziran 2011 21:59 tsi
İHANETİN YOLUNA DÖŞENEN TAŞLARI YILLARDIR GÜNDEMDE TUTAN ''YENİÇAĞ'' HAKLI ÇIKTI! ABD’nin 1997’den beri titiz biçimde sürdürdüğü planın yapboz parçası gibi birbirini tamamlayan tüm aşamalarını YENİÇAĞ gündeme getirdi.

Tarihe kayıt düşüyoruz

ABD’nin 1997’den beri titiz biçimde sürdürdüğü planın yapboz parçası gibi birbirini tamamlayan tüm aşamalarını YENİÇAĞ gündeme getirdi.

CIA ajanları Henri Barkey ve Orta Doğu Şefi Graham Fuller’in 1997 tarihli raporuyla yürürlüğe konan ithal patentli PKK ’açılım’ı askerin siyasi çözüme sıcak baktığı, işin cesur bir siyasetçi bulmaya kaldığı tespitiyle başlamıştı. Siyasi sorumluluk alabilecek cesur liderle sorunun çözüleceğini öngören rapora doğrultusunda yapılan tüm operasyonları manşetten verdik.
 
İHANETİN TAŞLARI AÇILIMLA DÖŞENDİ...

CIA ajanları Barkey ve Fuller’in hazırladığı Kürt raporunun AKP’ye yol haritası olduğu yaşanan
gelişmelerle ortaya çıkıyor.

Başbakan Erdoğan’ın, 2007’den bu yana uygulamaya koyduğu ve Bebek grubunun da bu yönde çalışmalarıyla kamuyonu hazırladığı PKK açılımının temelleri 24 yıl önce ABD’de atıldı. ABD’nin eski başkanlarından Wilson’ın, 1920’deki Orta Doğu planını günümüze uyarlayan ABD, 1997 yılında yeni bir gizli plan hazırladı. 15 Ağustos 2009 tarihli YENİÇAĞ, bu gizli plana ulaşarak kamuyonu duyurdu. SSCB’ye karşı oluşturulan ’Yeşil Kuşak’ projesinin mimarı CIA Orta Doğu Şefi Graham Fuller ve Türkiye uzmanı Prof. Henri Barkey’in hazırladığı raporda şok tespitlerde bulunuluyordu.

“Sorun siyasette”
Kürt sorunun çözümüne askerin sıcak baktığı iddiasına yer verilen raporda, açılım için cesur siyasi liderin olmayışından bahsedildi. Raporda, Kürtlük bilincinin geri dönülmeyecek şekilde yerleştiğini ancak bu etnik grubun TBMM’de seslerini duyaramadığı belirtilerek,  Refah Partisi’nin Kürtlerin Müslüman kimliğine hitap edebildiği ancak laik ve Şii Kürtlere hitap etmediği için tam bir seçenek teşkil etmediği ifade edildi. PKK’nın yapısına da işaret edilen raporda, terör örgütünün çok masraflı bir silahlı mücadele sürdürerek taraftarı olmayan Kürtler arasında dahi prestijini artırdığı iddia edildi. Kürt açılımının bir tarafı olarak Türkiye’deki yönetimi şekillendirmeyi hedefleyen raporda açılımın diğer tarafında yer alacak PKK’nın da şeffaflık kazanması, demokratikleşmesi ve diğer Kürt gruplarla diyalog kurması gerektiği ifade edildi. Türkiye’de Kürt sorununun bir güvenlik sorunu şeklinde görüldüğü, canlı sivil toplum oluşumları, demokratik hükümet ve serbest basınının konu Kürt sorunu olduğunda refleks gösterdiği belirtilen rapordaki en çarpıcı iddia ise askerlerle ilgili. Raporda, askerlerin Kürt sorununun çözümünü engellemediğini ancak siyasilerin sorumluluk almaktan kaçındığı iddia edildi.

O komutan kim?
TESEV’in Kürt raporunda yazılanlar, Barker’in raporundaki “Asker açılıma sıcak” ifadeyle örtüşüyor. TESEV raporunda, “2007 sonrasında Kürt sorununu demokratik açılım ile çözmek girişimlerinin planlamasına girişilmeden önce askeri otoriteye (Askeri olarak PKK’yı yeneriz, bitiririz diyebilir misiniz) sorusu iletilmiş ve bu soruya kesin bir olumlu karşılık alınmaması üzerine ’Açılım’ hazırlıklarına girişilmiştir” şeklindeki ifade üzerine YENİÇAĞ, 26 Haziran’da, “O komutan kim” diye sormuştu. 

Cesur siyasetçi Erdoğan
Henri Barkey ve Graham Fuller’in raporunda yer alan “Çözüm için cesur siyasetçi aranıyor” ifadesi de AKP iktidarının uyguladığı PKK açılımı politikalarıyla ortaya çıktı. ABD raporunun hazırlandığı sırada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yapan Tayyip Erdoğan, bir taraftan da Mehmet Metiner ve Altan Tan gibi isimlere, ileride Kürt açılımının kilometre taşları olacak araştırmalar yaptırıyordu. AKP’nin kuruluş bildirisene de açılımla ilgili maddeler koyduran Tayyip Erdoğan, 2007’de ikinci kez seçim kazandıktan sonra Kürt açılımını Habur’la başlattı. YSK tarafından milletvekilliği iptal edilen Hatip Dicle, 2010 şubat ayında KCK duruşmasında verdiği ifadede teröristlerin Habur’dan girişiyle ilgili ilgin iddialarda bulunmuştu. 19 Ekim’de Habur’dan giriş yapan ve büyük törenlerle karşılanan 34 PKK’lının geri dönüş süreci ile ilgili konuşan Dicle, Ahmet Türk’ün 15 Ekim’de İçişleri Bakanı Atalay ile görüştüğünü söyledi ve bu görüşmede Atalay’ın “Müsteşarımı Diyarbakır’a gönderdim. Hakim ve savcılar ayarlandı, gelen PKK’lılar geldikleri gibi geçecekler” dediğini ileri sürmüştü. Selahattin Demirtaş, Dicle’nin iddialarını yalanladı ancak Milliyet gazetesi yazarı Hasan Cemal’e Kandil’de röportaj veren PKK’nın elebaşılarından Murat Karayılan, “Habur’u Başbakan istemişti” diyerek Dicle’ye destek verdi. 12 Haziran’da 3. kez kazanılan seçimin ardından AKP, anadilde eğitim ve özerk yönetim gibi Kürt açılımının kilometre taşlarını uygulamak için yeni anayasa hazırlama sözü verdi.
 
Öcalan: Sözleşme düzeyine geldik
Teröristbaşı Öcalan’ın avukatlarıyla yaptığı son görüşmede dile getirdiği iddia edilen “Devletle sözleşme düzeyine geldik” cümlesi, İmralı ile müzakerelerin hangi seviyeye geldiğini gösterdi. Taraf gazetesi, dünkü haberinde Öcalan’ın avukatlarıyla yaptığı son görüşme sonrasında avukatlarca yayımlanan notlarda yer almayan bir cümleyi ele geçirdiğini öne sürdü. Taraf’ın iddiasına göre Öcalan avukatlarına şöyle dedi: “Benimle 15 Haziran’dan bir gün önce yapılan görüşmede birçok konuyu konuştuk. Bugün bazı konuları açıklamayı yararlı görüyorum. O heyetin fikrini de almam gerekiyordu. Onlara danışmadan bunları açıklamam doğru değil. Ancak bunları açıklamakta fayda görüyorum. Devlet çözüme giderken, ya Kandil’i, ya BDP’yi ya da beni muhatap alır. Sanırım beni daha uygun buluyorlar. Burada yaptığımız göreşmeler önemlidir. Burada yaptığımız görüşmeler artık bir görüşmeyi aşmıştır, bir ortaklaşma, sözleşme düzeyine gelmektedir. Belki Kürt tarihinde ilk kez böyle bir sözleşme düzeyine geliniyor.”
 
Henri Barkey süreci yakından denetledi
AKP iktidarının PKK açılımına yol haritası olan ABD’nin Kürt dosyasını hazırlayan isimlerden CIA ajanı Henry Barkey, Türkiye’deki açılım faaliyetlerini ve iktidarın performansını da denetledi. 2010 yılı mayıs ayında BDP’nin büro açılışı için Washington’a giden BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP Mardin Milletvekili Emine Ayna ve kapatılan DTP’nin Genel Başkanı Ahmet Türk, Henry Barkey’le bir araya gledi. Görüşmede AKP’yi Barkey’e şikayet eden Türk, Demirtaş ve Ayna, özerklik taleplerini de sıralamıştı.

Coşku uyarısı
BDP’lilerle görüşmesinden birkaç gün sonra bir açıklama yapan Barkey, AKP’yi şöyle ikaz etti: “Açılımda coşkuyu kaybettiniz. Bu, terörü azdırır. Açılımın hız kesmeden devamı Ankara’nın menfaatine.” 1 Kasım 2010’da Taksim’de meydana gelen canlı bomba olayından sonra AKP’yi bir kez daha tehdit eden Barkey, aslında AKP’ye açılım için verdiği sözleri ve görevini hatırlatıyordu: “Anayasayı tamamen değiştirmezseniz İstanbul’daki Kürt gençleri etnik çatışmayı başlatır.” Barkey, uyarı yazısında AKP’ye yönelik tehditlerine şöyle devam etti: “90’lı yıllarda büyük kentlere göçen ailelerin çocukları var. BDP’liler, ’Artık gençleri kontrol edemiyoruz’diyor. Filistin intifadası, bir trafik kazasını protestodan çıktı. Öcalan’ı sürece dahil etmeniz tehlikeyi önler. Ateşkes sürecini iyi değerlendirin...”

Gizli konuları da açıkladı
Mevcut anayasa ile Kürt sorununun çözülemeyeceğini belirten Barkey, AKP’ye yeni anayasa için de uyarısını yaparken, Öcalan’ın da müzakere sürecinde yer almasının önemli olduğunu söyledi. Barkey’in açıklamalarında, AKP’nin referandum sürecinde ve seçimler öncesinde gizli tuttuğu konular da yer alıyordu. açılım sürecine PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’ın mutlaka dahil edilmesi gerektiğini söyledi. Barkey, şunları kaydetti: “PKK’nın silah bırakması için yeni anayasada affın mutlaka gündeme getirilmesi gerekir. Çünkü dağdaki insanları nasıl geri getireceksiniz? Hepsini hapse mi atacaksınız? Her iki tarafı da hazırlamanız lazım. Erdoğan’ın sadece Kürtleri değil Türkleri de hazırlaması lazım. Bunu anlatması lazım. Türkiye’de çok acayip bir sendrom var. Bir şeye karar verilir, ama halka anlatılmaz. Kürt meselesinde de bir şey yapılacaksa, Türkiye’nin Türklere de bunu anlatması lazım.”

 

Kaynak:

 



Bu haber 964 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,403 µs