İSRAİL'İN SEMPATİ ATAĞI: NEDEN ŞİMDİ?

27 Haziran 2011 17:19 tsi
12 Haziran seçimlerinden sonra İsrail, Türkiye’ye yönelik, hedefi bozulan ilişkileri tamir etmek olan bir “sempati atağı”na kalktı.

İsrail’in sempati atağı: Neden şimdi?

12 Haziran seçimlerinden sonra İsrail, Türkiye’ye yönelik, hedefi bozulan ilişkileri tamir etmek olan bir “sempati atağı”na kalktı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a AKP’nin seçim zaferi münasebetiyle gönderdiği kutlama mektubu...
Türkiye’den İsrail’e davet edilen bir grup gazetecinin bu ülkeden yansıttığı iyimser hava...
“Alçak koltuk krizi”ne yol açan İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon’un söz konusu gazeteci grubunun karşısında ağzından bal damlar gibi konuşması...
Nihayet, iki ülke arasında ilişkilerin düzeltilmesinin koşulları hakkında gizli görüşmeler yapıldığının İsrail basınına sızdırılması...
Ve hatta son günlerde İsrail basınında, Türkiye’den Mavi Marmara özrü dilenmesinin İsrail’in menfaatine olduğunun açıkça savunulması...
Bütün bunlar İsrail’in sempati atağının gözle görülür yansımaları.
Hamlenin İsrail’den gelmesi de doğal. İsrail’in Türkiye ile iyi ilişkilere ihtiyacı, Türkiye’nin İsrail’le iyi ilişkilere ihtiyacından her zaman daha fazla olmuştur.
İlişkilerdeki bu asimetri, “Davos olayı” ile başlayıp “Mavi Marmara” ile sonlanan yaklaşık 1,5 yıllık süre boyunca AKP iktidarı tarafından İsrail’in aleyhine alabildiğine zorlandı. AKP’nin dış politika yapıcıları, Türkiye’ye karşılık verme kapasitesi son derece azalmış olduğu gözlenebilen İsrail’i bu dönemde adeta “şamar oğlanı”na çevirdiler; İsrail’le normal ilişkilere Türkiye’nin de ihtiyacı olduğu gerçeğini görmezden gelerek davrandılar.
Herhalde “Mavi Marmara” ve sonrasında yaşadıkları tecrübeler,  Türkiye’nin Ortadoğu ve Batı ittifakı denklemlerindeki kapasitesini kullanabilmesi açısından İsrail’le konuşabilmenin aslında bir ihtiyaç olduğunu bu çevrelere öğretmiştir.
Buna rağmen, ilk adımları Türkiye atamazdı. Çünkü bilindiği gibi Türkiye, ikili ilişkilerin normalleşebilmesi için İsrail’den Mavi Marmara özrü ve tazminat bekliyor.
Peki, önümüzdeki dönemde İsrail, Türkiye’nin haklı talebine olumlu cevap verip özür diler mi?
Önce bir saptama: İsrail, dış ilişkilerinde gayet pragmatik davranabilen bir ülkedir. Türkiye ile ikili ilişkilerin gerçekten de normalleşeceğinin ve bunun sürdürülebilir bir normallik olacağının güvencesini aldığı takdirde, Ankara’nın kabul edebileceği bir formül bulup özür de diler, tazminat da öder.
Burada esas mesele özür değildir; o özür karşılığında İsrail’in ne alacağıdır.
Yani konu, özür dilendikten sonra hiçbir şey değişmemiş gibi, AKP’nin dış politika liderliğinin Ortadoğu’da derinleşmenin yolu olarak İsrail’i yine “şamar oğlanı” olarak kullanmayı deneyip denemeyeceğidir.
Artık başlıktaki soruya cevap vermeyi deneyebiliriz: İsrail bu sempati atağını neden şimdi başlattı?
Başbakan Erdoğan ve AKP’sinin güçlenerek çıktığı seçimlerin sonrasındaki yeni dönem, Netanyahu hükümetine bir fırsat penceresi sunuyor. AKP’nin dış politika liderliği uzun bir süre kendisini seçmen baskısından nispeten azade hissedecek.
Dolayısıyla İsrail’in sempati atağı başlatmak için Türkiye’deki seçimleri beklemesi bir zorunluluktu.
Ancak zamanlamasından önce, bu atağı mümkün kılan gelişme, AKP iktidarının Ortadoğu politikalarında yaşanan net tıkanmadır.
AKP Türkiye’si, meşruiyet ve etkin politika açığıyla malul otoriter Arap rejimlerinin özellikle Filistin sorununda boşalttıkları alanı, “İsrail’e çakarak” doldurmaya oynuyordu.
“Arap Baharı” Mübarek rejimini süpürünce Mısır Filistin sorununa etkili biçimde döndü ve AKP Türkiye’sinin alanını önemli ölçüde daralttı. Düşman Filistin fraksiyonlarını birleşik hükümet kurmaya ikna eden ve Gazze’deki Refah sınır kapısını açan yeni Mısır’dır. Bundan böyle Hamas, Kahire’nin onaylamadığı önemli bir tasarrufta bulunamaz. Yani AKP’nin Hamasçılığı Kahire’nin vesayeti altına girmiştir.
Türkiye, güneydeki “dost diktatör” Beşar Esad’ın azınlık despotizmine sonunda tavır almak zorunda kaldı. İran’la ilişkiler bu nedenle limonileşiyor.
Kendi halkına düşman Şam rejimi çökmeye mahkûmdur. Bu da Türkiye’nin yakın görüntü verdiği İran-Suriye-Hizbullah-Hamas ekseninin sonunu getirecektir.
AKP dış politikasının “Ortadoğu denizi” bitmiş; “Arap Baharı” Mavi Marmara’yı rıhtıma bağlamıştır.
“Arap Baharı” İsrail’in Türkiye’den özür dilemesini kolaylaştırıyor; çünkü aynı nedenle Türkiye’nin İsrail’i bundan böyle şamar oğlanı olarak kullanması imkânsızlaşıyor.
Başlıktaki sorunun cevabı, “Arap Baharı”dır.

Kadri Gürsel- Milliyet

Kaynak: MİLLİYET GAZETESİ {http://dunya.milliyet.com.tr/israil-in-sempati-atagi-neden-simdi-/dunya/dunyayazardetay/27.06.2011/1407198/default.htm}

Bu haber 872 defa okundu.