KAYSERİDE KAYBOLAN 3 ÇOCUĞUN KATİLİ MAHALLEDEN ÇIKTI

27 Mart 2011 14:16 tsi
Kayseri’de 1.5 yıl önce bayramda şeker toplarken kaybolan ve önceki gün cesetleri bulunan Türkan Ay, Ahmet Tuna Tekin ve kardeşi Dilruba Tekin’in katili aynı mahalleden çıktı.

3 çocuğun katili mahalleden çıktı     

Kayseri’de 1.5 yıl önce bayramda şeker toplarken kaybolan ve önceki gün cesetleri bulunan Türkan Ay, Ahmet Tuna Tekin ve kardeşi Dilruba Tekin’in katili aynı mahalleden çıktı. Komşularının “Çok sakin biri” diye tanımladığı U.V.G. cinayetleri itiraf etti: “Şeker için eve geldiler, Türkan Ay’a tecavüz ettim, sonra üçünü de öldürdüm, Yozgat’a köye götürüp gömdüm.”

KAYSERİ Organize Sanayi Bölgesi’nde işçi olarak çalışan 33 yaşındaki U.V.G.’nin ifadesine göre 21 Eylül 2009 Pazartesi günü yani Şeker Bayramı’nın ikinci günü Türkan Ay (10), Ahmet Tuna Tekin (8) ve kardeşi Dilruba Tekin (6) şeker için U.V.G.’nin oturduğu dairenin kapısını çaldı. Katil, çocukları içeri aldı. Dilruba, “Senin çocuğun var mı?” diye sorunca “Var, gel sana beşiğini göstereyim” dedi.
Cesetleri valizle Yozgat’a götürdü
Odaya götürüp ağzını ve ellerini koli bandıyla bağlayıp salona döndü. Ahmet’i başka odaya götürüp onu da koli bandıyla bağladı. Salona gelen U.V.G., Türkan’ın ağzını bantlayıp tecavüz etti. Türkan’ı banyoda bıçakla, iki kardeşi de elleriyle boğarak öldürdü. U.V.G., cinayetlerin ardından Kayseri’deki kuzeninin evine gitti. İki gün sonra, arkadaşının kiraladığı otomobille cesetleri üç valizle Yozgat Yahyasaray Köyü’nde baraj yakınlarındaki bir araziye gömdü. Arada bir gidip çocukları gömdüğü yeri kontrol eden U.V.G., hayvanların cesetlerden birini çıkardığını gördü. Bu kez çocukları iyice gömüp, üzerlerine kaya yığdı. 25 Mart’ta gözaltına alınan U.V.G. cinayetleri itiraf etti. Çocukları gömüldüğü yerden çıkarmaya giden polis, hayvanlar tarafından parçalanmış kemiklerle karşılaştı. Cesetler otopsi için Adli Tıp’a gönderildi.

SESSIZ CANI

U.V.G., ilkokul mezunu, Kayseri’deki bir fabrikada boyacı. Aslen Yozgatlı. Çayıralan İlçesi Külekçi Köyü’nden. Komşu köy Yahyasaray Köyü’nden ve Almanya’da yaşayan Fatma ile 2003’te evlendi, 2006’da boşandı. Ev, Avusturya’da yaşayan ablasına ait. Poliste suç kaydı yok. İçe kapalı, soğukkanlı ve çok zeki. Özel ekip, fail olarak tespit etti. İki aylık çalışmayla itirafçı konumuna getirebildi. Komşuları ve iş arkadaşları tarafından “ağırbaşlı ve zararsız, kendi halinde, köylü bir genç adam” olarak bilinse de yakın arkadaşları tersini söylüyor. Yakından tanıyanlar “Cinselliğe düşkün. Tuvaletlerde yazan telefon numaralarını arayıp hayat kadınlarıyla birlikte oluyor. Kadınlara tacizde bulunuyor” diyor. U.V.G., tecavüzü ve cinayetleri rahat bir tavırla anlattı. “Amaç Türkan’a tecavüz etmekti” diyerek tecavüz ve cinayetleri anlık nedenden yapmadığını söyledi. Katil, gerekçe olarak polise “Cinsel ilişkiye girmeden duramıyorum” dedi.

‘Kadersiz kuzum BENİM’

YAŞASAYDI 12 yaşında olacak Türkan Ay’ın ailesi, acı haberle yıkıldı. İbrahim Ay, kızının ölüm haberini, internet sitesinden okuyup, kendisini cep telefonundan arayan bir arkadaşından öğrendiğini anlatırken, “Koskoca Kayseri, çocuklarımızı bulamadı. İçimiz yanıyor” dedi. Kızının, üzerinde, “Allah’ım, seni korusun. Kadersiz kuzum” yazılı çerçeveli büyük boy bir fotoğrafına bakarak ağlayan Özlem Ay, “Yavrularımıza kıyanların elleri kopsun. İhbar etmeyenler de bizim yaşadığımız acıyı tatsın” dedi.

551 gündür bekliyordum

AHMET Tuna ve Dilruba Tekin’in babası da şöyle konuştu: “Polis, Çayıralan’da yapılan kazılarda çıkan kemik ve kıyafet parçalarının çocuklarımıza ait olduğunu söyledi. Çok üzgünüz, ama en azından çocuklarımızın bundan sonra mezarını bileceğiz.” Sürekli ağlayan Leyla Tekin ise, “Umudumu kaybetmeden 551 gündür çocuklarımın bir gün döneceğini düşünüyordum” dedi. (Gülden AYDIN-Hürriyet) [1]

‘Tünel Vizyon’ sonucu getirdi 

Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Dairesi Başkanlığı’nın, 2010 Kasım’ında görevlendirdiği Ercan Taştekin başkanlığındaki 5 kişilik ekip dört ay önce Kayseri’ye gelip kamp kurdu ve soruşturmanın sonuçlanamamasının sebepleri üzerinde çalıştı.

Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Dairesi Başkanlığı’nın, 2010 Kasım’ında görevlendirdiği Ercan Taştekin başkanlığındaki 5 kişilik ekip dört ay önce Kayseri’ye gelip kamp kurdu ve soruşturmanın sonuçlanamamasının sebepleri üzerinde çalıştı. Polis literatüründe “Tünel Vizyon” adı verilen “görünen yanlış tünele girmek” anlamına gelen bu durum neden kaynaklanmıştı? “Organ mafyası” varsayımı işte bu tünel vizyondan biriydi. Bugüne kadar polis kayıtlarında bağlantısız tek bir organ mafyasının çocuk kaçırma olayı yoktu. Ekip, daha sonra  pedofili, psikopati gibi sebepleri araştırdı. Failin cinsiyeti, yaşı, kültür ve eğitim durumu gibi özellikleri üzerinde duruldu. Bu profile uygun evler yakın takibe alındı. Delil bulunacağından şüphelenilen dairelerde inceleme yapıldı.  

Senaryo yazılıp faille iletişime geçildi 

U.V.G.’nin evinde yapılan inceleme ve takipler sonucunda sergilediği psikoloji, şüpheli olma olasılığını artırdı. Ercan Taştekin ve Ertuğrul Güler Yozgat’a son bir ayda defalarca giderek failin özellikleri hakkında bilgi edindi. Bilgi ve bulgular, psikolojik tavrı, geçmişteki yaşantısı; failin U.V.G. olabileceği ihtimalini artırdı.  Kendisinden şüphenilmediği kurgu ve senaryolarıyla faille iletişim kuruldu. Çeşitli bahanelerle failin profili yakından incelendi. Toplantılar sadece U.V.G. hakkında yapılmaya başlandı. Fail, 25 Mart Cuma günü gözaltına alındı. Polisin tüm delilleri elde ettiğini anlayan U.V.G. ifadesinde olayı tüm ayrıntılarıyla anlattı. Adliyeye sevk edilen U.V.G. mahkemece tutuklandı.

Olayı 124 günde çözdü

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül eski Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal’a talimat vererek, özel bir çalışma daha yapılmasını istemişti.

‘Avcı’ Ercan Taştekin yönetti

Asayiş Daire Başkanlığı’nda kayıp 3 çocuğun bulunması için 5 kişilik uzman ekip oluşturuldu. Konya’da faili meçhul birçok cinayeti aydınlatan Ercan Taştekin bu ekibin başına getirildi. Asayiş Daire Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Taştekin, Konya’da birlikte çalıştığı Şanlıurfa kadrosunda görevli bir emniyet amiri ile 3 kişi uzman polisi daha alarak Kasım ayında Kayseri’ye gitti. 5 kişilik uzman ekibe, 3 çocuğun kaybolduğu günden bugüne kadar aranmasında görev yapan 32 kişilik özel ekip de eşlik etti. 37 uzman polis 124 gündür yapılan tüm çalışmaları tekrar tekrar gözden geçirdi.

İki hafta sonra Yozgat’a gitmiş

Özel ekip, olay tarihinden bugüne kadar çocukların yaşadığı mahalleye yeni taşınan ya da mahalleden ayrılan tüm komşularını da inceledi. Bu arada Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nde işçi olarak çalışan, 33 yaşındaki U.V.G.’nin olaydan 2 hafta sonra mahalleden taşındığı tespit edildi. 2 ay boyunca adım adım takip edilen U.V.G.’nin küçük kız çocuklarına zaafı olduğu anlaşıldı. U.V.G., evinde cihazlarla yapılan aramadan sonra, önceki gün, uzman ekip tarafından gözaltına alındı.

Kiralık arabayla taşıdı, gömdü

Emniyet’teki sorgusunda suçunu itiraf eden şüpheli, kiraladığı otomobile cesetleri koyarak memleketi Yozgat’ın Çayıralan İlçesi’ne götürüp Yahyasaray Köyü yakınlarındaki gölet kenarında açtığı çukura gömdüğünü söyledi. Yozgat’a götürülen şüpheli, 3 çocuğun cesetlerini gömdüğü yeri gösterdi. Önceki gece saat 21.00 sıralarında, Yahyasaray Köyü yakındaki gölet kenarında yaklaşık 5 dönümlük alanda yüzeyde arama çalışması başlatıldı. Olay Yeri İnceleme ve Jandarma ekipleri, 3 çocuğun, 1 metrelik çukura elbiseleriyle üst üste gömülen ve çürüyen cesetlerine ulaştı. [2]

 

Kaynak: HÜRRİYET GAZETESİ

[1] {http://www.hurriyet.com.tr/gundem/17381237.asp?gid=233&srid=4077&oid=1&l=1}

[2] {http://www.hurriyet.com.tr/gundem/17381469.asp?gid=373}

 

Bu haber 3,618 defa okundu.