En Sıcak Konular

MHP'DEN TÜSİAD'A YAYLIM ATEŞ

23 Mart 2011 17:29 tsi
MHP'DEN TÜSİAD'A YAYLIM ATEŞ MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TÜSİAD’ın hazırladığı yeni anayasa taslağına tepki gösterdi.

MHP'den Boynerler'e yaylım ateşi

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TÜSİAD’ın hazırladığı yeni anayasa taslağına tepki göstererek, "Oturmuşlar orada ısmarlama anayasa yapıyorlar. Böyle bir şey olabilir mi? Bu anayasanın Erdoğan’ın hazırladığı Anayasa’dan ne farkı var?" dedi.

MHP Grup Başkan Vekili, İzmir Milletvekili Oktay Vural, partisinin İzmir İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında milletvekilliği için yeniden aday adayı olduğunu açıkladı.

"SEN KİMSİN YA!"

Bir basın mensubunun TÜSİAD’ın hazırladığı yeni anayasa taslağını nasıl değerlendirdiği yönündeki soruya Vural, şu yanıtı verdi: "Oturmuşlar orada ısmarlama anayasa yapıyorlar. Böyle birşey olabilir mi? Bu anayasanın Erdoğan’ın hazırladığı anayasadan ne farkı var? Ergun Özbudun başrollerde. Ne sıkıntıları varsa değişmez maddeler! Neymiş? Bu ülkenin birlik ve bütünlüğü, bölünmezliği. Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmezliğinin değişmezliği. Efendim bunlar değiştirilebilirmiş. İstiklal Marşı değiştirilebilirmiş, başkent Ankara değiştirilebilirmiş. TÜSİAD’a tavsiyem İzmir Marşı’nı iyi okusunlar. Mücevher taşa yazıldı bunlar. Ondan sonra bir de kalkıyor diğer Boyner (Cem), ‘Türkiye’nin, ülkenin bölünmesinden önce insan daha önemlidir, bölünebiliyor’ diyor. Sen kimsin ya. Yüzde 40 alacağım diye çıktın yüzde 1 alıp tepe üstü düştün. Ne biçim senaryolarla karşı karşıyayız. Çağdışı, gerçek dışı bir zihniyet, adam kalkmış bunu söylüyor. ‘Türkiye’nin, devletin bölünmesinden önce bireyin mutluluğu daha önemlidir’ diyor. Keyfiniz için bu milletten devletten vazgeçeceğiz. Dünya vatandaşı mı olacağız? Herkes haddini bilmelidir. Bu millet bedel verdi. Bu ülkenin birliği ve bütünlüğü, devleti için. Büyük Türk milleti ailesini bölelim gitsin.’ Kim oluyorsun ya! Bu milletin teneffüs ettiği havasına saygı duy. Emeğini kullanıyorsun emeğine saygı duy. Toprağına saygı duy. Bu nasıl bir zihniyettir."

BAŞBAKAN’I ALKIŞLAYAN SANAYİCİYE "KUL MUSUNUZ"

Türkiye’nin kritik bir süreçten geçtiğini, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu temellerin sarsıldığını, milli kimliğin ayrıştırıldığını, insanların yoksullaştırıldığını ileri süren Oktay Vural, bu gidişata ‘dur’ demenin zamanı geldiğini, Türkiye’nin bu zihniyetten kurtulacağını savundu.

İzmir’in hem merkezi, hem de yerel yönetimden nasibini alamadığını öne süren Vural, hükümetin kente ‘şaşı’ baktığını, İzmir’in 2002 yılında toplam yatırımlardan yüzde 2.8 pay alırken bu oranın şu anda 1.4’e düştüğünü söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 6 Mart’ta geldiği İzmir’de sanayicilere yönelik yaptığı konuşmayı eleştiren Vural, kentin hak ettiğini alamadığı yönündeki konuşmaların doğru olmadığını savunmasına rağmen hiçbir sanayicinin de bunu eleştirmediğine dikkat çekerek, "Kul musunuz? Nasıl alkışlarsınız? Şaşı bakan merkezi anlayış İzmir’e hizmet etmiyor. 2002’de 100 olan kamu yatırımı bugün 55’e düşmüştür. Yerel yönetim açısından da kent hak ettiğini alamamıştır. İzmirliler maalesef burayı kendi kalesi zannedenlere oyunu vermiş ama hak ettiğini alamamıştır. İzmir nasıl Sevr paçavrasını yırtıp burada atmışsa, bu açılım paçavralarını da yırtıp atacak ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşu temelinde 2023 yılında yükselen ülke Türkiye’yi hazırlayacak kadroyu göreve getirecektir" dedi.

TOKAT CEVABI Bir partilinin BDP milletvekili Sebahat Tuncel’in bir başkomiseri tokatlamasını içine sindiremediğini söylemesi üzerine Vural, "Ben de içime sindiremedim. Bu elleri cesaretlendirenler, bunları şımartanlar kimlerdir bunları görmek lazım. Açılım safsatası altında bu milletin birlik bütünlüğünü bozmak isteyerek polis karakollarını kurşunlanmasına, polislerimizin linç edilmesine alenen herkesin önünde polisimize el uzatılmasına yol açan doğrudan doğruya hükümetin ve AKP’nin politikaları olmuştur. Bu milletin birlik ve bütünlüğüne karşı uzanan ellerin kırılacağı günler yakındır. Hadleri bildirilecektir. Bunun hazmedilmesi mümkün değil" diye konuştu.

"SENARYO AYNI, ARTİSTLERİN BİRİ YERLİ BİRİ YABANCI"

Bir başka gazetecinin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Libya konusunda bilgilendirme yapacağı yönündeki soru üzerine Vural, Libya politikası konusunda CHP ile AK Parti arasında bir benzeşme olduğunu, MHP olarak Libya’ya müdahaleyi doğru bulmadıklarını kaydetti.

Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin Başbakan Erdoğan’la ne konuştuğunu soran Vural şöyle devam etti: "Ey Erdoğan, Sarkozy ile hangi konularda mutabakata vardın. 1 Mart’ta Libya’da NATO’nun ne işi var diyor. Fransa’nın elini güçlendiriyor. Acaba kim onay verdi? Olmert geldi Başbakan’la görüştü iki gün sonra Gazze işgal edildi. Sarkozy geldi Fransa jetleri bombaladı. Libya konusunda hükümetin özellikle Erdoğan’ın zikzak çizdiği görünüyor. Perşembe günü parlamentoda Dışişleri Bakanı kapalı oturumda Libya’daki gelişmeler hakkında bilgi verecekler. Başbakan ’İkinci Irak olmasın’ diyor. NATO’ya bir takım şartlar ileri sürüyor. Biz bu şartları çok gördük. Füze savunma sistemi konusunda ’Komuta bizde olmalı’ dedi. Tıpış tıpış sonra ‘NATO’da olmalı’ dedi. Sarkozy ’rol paylaşımımız var’ diyor. Senaryo aynı, artistleri bir yerli bir yabancı artist var. Rolleri paylaşmışlar. Türkiye Cumhuriyeti başbakanı diyor ki ’Biz yardım götüren tarafta olacağız’ Ölüm götüren tarafta başkaları olacak. Sen ortak olmuyor musun o zaman?" [1]

CEM BOYNER DÜN TÜSİAD TOPLANTISINA DAMGASINI ŞÖYLE VURMUŞTU

Cem Boyner’den çarpıcı çıkış

TÜSİAD'ın Yeni Anayasa çalışmasını değerlendiren Cem Boyner'in başkana yani eşine 'Kısa yoldan kesin altından kalkamazsınız' diye seslenmesi günün olayı oldu.

TÜSİAD’ın yeni Anayasa hazırlıklarına ilişkin temel ilke ve hedeflerinin açıklandığı insan hakları ve birey odaklı çalışmasına Boyner Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner'in çıkışı damga vurdu.

 ‘İnsanlarının mutluluğu, ülkenin bölünmesinden daha önemli’ Boyner Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner, Türkiye’deki insanların özgürlüğünün, onurunun, haklarının ülkenin bölünmesinden, devletin kendisinden daha önemli olduğunu, devletin insanları mutlu etmek için var olduğunu belirtti.

Boyner, şunları söyledi:

“Çok önemli bir test var, kendimize sormamız gereken. ’Evrensel doğrular, ilkeler tamam da hocam, bunlar bize uyar mı?’ Türkiye’den duyulacak ses budur. ’Dört yanımız düşmanlarla çevrili, Türkiye’nin gerçeklerine uymaz. Türkiye’nin gerçeklerine uyması için bunları biraz tıraşlayalım. Öyle özgürlükler filan, bunlar bizi bozar’. Alınacak reaksiyon budur. Bilmiyor değilsiniz, ama bunu sert bir şekilde söylemek istiyorum: Bu kadar özgürlük bizi böler. İki tane örnek vermek istiyorum. İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca kendi dillerinde eğitim veren okullar var, ama Kürtlere yok. Kim onlar? Kendi vatandaşın. Niye vermem ki? Bölerler, bölünür Türkiye. Ya bu kafayla gidecek Türkiye, ya hocalarımızın yaptığı bu çalışmayı kendimize uyduracağız, abuk sabuk alaturka bir hale getirileceğiz, o zaman tamamen boşu boşuna çalışmış olacaksınız. Ya da bu ilkelere sıkı sıkı sarılacağız.” ‘Altından kalkamazsınız’ Amerika’nın, İngiltere’ye karşı verdiği bağımsızlık savaşının altında, temsil olmadan vergilendirme diye çok önemli bir prensip olduğunu belirten Boyner, sözlerini şöyle tamamladı: “Bütün Türkiye’nin vatandaşlarından, Aleviler dahil topladığınız vergileri, Sünnilere hizmet vermek için Diyanet İşleri vasıtasıyla dağıtıyorsunuz. Bu, ülkenin varoluş nedenine aykırıdır. Vergi veriyorsan hakkından da istifade edersin. Benden topladığın vergileri bir başkasına harcayamazsın. Bu ilkesel duruşlarda sizler nerede duracağınızı çok dikkatli düşünmek zorundasınız. Gece yastığa başınızı koyduğunuzda, bu gece yarın, tarafınızı belli etmek zorundasınız. İnsanlarımızın özgürlüğü, onuru, hakları ülkenin bölünmesinden daha önemlidir, devletin kendisinden daha önemli.

Devlet insanları mutlu etmek için var. Anayasa da aramızdaki bir sözleşme. Beğendiğin ülkenin sözleşmesine girersin, beğenmediğine gitmezsin. Bunun için yapıyorsun bu sözleşmeyi, devlet devam etsin diye yapmazsın. Devlet beni korusun, beni eğitsin, düşmanlarıma karşı korusun, geleceğimi garanti altına alsın diye yaşarsın bu ülkede... Tekrar ediyorum: “Türkiye’nin insanlarının mutluluğu, onuru, haysiyeti -bir kısmının değil tümünün birer birer- bu ülkenin bölünmesinden daha önemlidir’ diyebiliyorsanız, doğru yoldayız, bu işin sonunda güzel bir şey çıkar. Eğer, ’yok hayır bu bize fazla gelir diyorsanız’ Sayın Başkan tavsiyem, bu işi kısa yoldan kesin altından kalkamazsınız.” ‘Birey her şeyin üzerinde gelir’ Yeni Anayasa çalışmasını ve Cem Boyner’in açıklamalarını değerlendiren işadamlarının görüşleri şöyle:

Mustafa Koç: Devletten çok birey önemli. Nitelikli bir anayasasının evrensel boyutlarda tekrar düzenlenmesi gerek. Yeni bir anayasanın hazırlanması elzem. Bugün bulunduğumuz durumdan çok daha iyi bir konuma gelmesi ve demokratikleşme önemli. Birey her şeyin üzerinde gelir.

Feyyaz Berker: Bu fikirlerin masada kalacağına inanıyorum. Keşke tartışılsa. Türkiye’de bazı konularda katı düşünceler var. Anayasa’nın değişmez maddelerini ise halka sormak lazım. Çünkü öncelikle halkın benimsemesi önemli.

Tuncay Özilhan: Üzerine düşünüleceğini ve birçok platformda da tartışılacağına inanıyorum. Türkiye’ye en uygun en modern anayasanın hazırlanması için geniş platformlarda tartışacağız. Bu yolla katkıda bulunacağız.

Halis Komili: İnsan hak ve hürriyetlerinin her zaman ön planda olması gerekir. Yapılan bu çalışma 1997 yılında başlattığımız anayasa çalışmasıyla aynı unsurları taşıyor. Dünyada her şey değişiyor. Mühim olan toplumların refahını artıracak bir çalışma olması. Her şeyi tabu olarak görmemek lazım'' (EYLEM TÜRK/MİLLİYET) [2]

Kaynak: MİLLİYET GAZETESİ

[1] {http://www.milliyet.com.tr/mhp-den-boynerler-e-yaylim-atesi/siyaset/sondakika/23.03.2011/1368143/default.htm}

[2] {http://ekonomi.milliyet.com.tr/cem-boyner-den-carpici-cikis/ekonomi/ekonomidetay/23.03.2011/1368045/default.htm}



Bu haber 842 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,401 µs