NEVRUZ BAHANE PROPAGANDA ŞAHANE(!)

20 Mart 2011 20:03 tsi
BDP organizasyonuyla Zeytinburnu'nu ve Diyarbakır'da yapılan Nevruz kutlamalarına yine bildik eylem ve söylemler damga vurdu.

Tek tip elbiseyle geldiler!

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) organizasyonuyla Zeytinburnu'ndaki Kazlıçeşme Meydanı'nda nevruz kutlaması yapıldı.

İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, BDP'nin nevruzu kutladığı Kazlıçeşme Meydanı'na gelerek incelemelerde bulundu. Çapkın, alanda görevli polis müdürlerinden bilgi aldı. Kazlıçeşme'de polis, sabahın erken saatlerinden itibaren yoğun güvenlik önlemi aldı. Meydana çıkan birçok yol saat 07.30'dan itibaren tirafiğe kapatıldı. Meydana gelenler üstleri arandıktan sonra içeri alındı. Sıkı bir denetimden geçirilen vatandaşların ellerindeki pankartlarda incelendi.Polise göre kutlamalara 100 bin kişiden fazla katılım vardı.

BDP'nin organize ettiği nevruz kutlamalarına katılmak için alana gelen 30 kişilik grup ile polis arasında arbede yaşandı. BDP Küçükçekmece ilçe teşkilatı üyesi olduğu belirtilen grup, arama noktasındaki polislerin üstlerini aramasına izin vermedi. Bunun üzerine polis, grubu alana sokmadı. Bu sırada grup ile polis arasında arbede çıktı. Grup üyeleri çekim yapan basın mensuplarına da tepki gösterdi. Olay BDP'li görevlilerin araya girmesi ile sona erdi.

TEK TİP KIYAFET

Kazlıçeşme'deki nevruz kutlamalarına arasında yeşil renkte tek tip elbise giyen bir grubun zafer işareti yaparak düzenli yürüyüş eşliğinde Kürtçe marş okuması dikkat çekti.

DİYARBAKIR’DAKİ NEVRUZDA ’DEMOKRATİK ÖZERKLİK’ VURGUSU

DİYARBAKIR’daki nevruz kutlamalarında konuşan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Başkanı Ahmet Türk, "Bugün Kürt sorununun çözümü ve barışçıl çözümü için fırsatlar vardır. Biz diyalogla, barışla bu sorunu çözülsün istiyoruz. İmralı’da sayın Öcalan, Kürt sorunun çözüm yolu sundu. Barış yolu sundu. Barış yolunu Kürtler her zaman açık bırakıyor. Gelin elinizi Kürtlere uzatın, gelin elinizi Kürtlerin liderine uzatın" dedi. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı BDP’li Osman Baydemir ise "Gün gelecek bu topraklarda sizler de bölge parlamentonuzda kendi sesinizle kimliğinizle renklerinizle yaşayacaksınız. Bugün bir yüreğimiz Tahran’da, Şam’da. Bir yüreğimiz de İmralı zindanındadır. Sizin çabalarınızla direnişinizle zindanların kapısı açılacak ve Kürt halkı da barışa ulaşacak" diye konuştu. BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak ise "Artık bu halk kendi kendisini yönetmelidir. Demokratik özerklik Türkiye’nin de kurtuluşudur. Artık tekçi zihniyetle, cumhuriyetle vedalaşmanın zamanı geldi" dedi. Alanda PKK flamaları ve bölücübaşı Abdullah Öcalan’ın posterleri açılırken, yüzleri poşuyla sarılı bazı gruplar belli bir düzen içinde Öcalan sloganları atarak yürüdü.
Diyarbakır’daki nevruz kutlamaları, merkez Bağlar İlçesi’ndeki Nevruz Alanı’nda gerçekleştirildi. Sabah saatlerinden itibaren kentte çok sıkı güvenlik önlemleri alındı. Nevruz nedeniyle polis kentte sıkı güvenlik önemleri alındı. Ankara, Kırşehir, Kırıkkale, Konya, Afyonkarahisar’dan gelen takviye ekiplerle kentte 3 bin polis görev yaptı. 2 polis helikopteri kutlama yapılan alan üzerinde sürekli uçuş yaptı. Nevruz alanındaki kutlamalar canlı yayınla İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Diyarbakır Valiliği’nde oluşturulan kriz masasından takip edildi. Katılımcılar, 2 kilometre uzaklıkta polisin oluşturduğu 17 ayrı arama noktasından tek tek aranarak alana alındı.

Kutlamalara BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, DTK Genel Başkanı Ahmet Türk, DTK Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, belediye başkanları, yöresel kıyafetlerle katıldı.

KATILANLARIN SAYISI ’200 BİN’, BDP İSE ’500 BİN’ DEDİ

Diyarbakır’daki nevruz kutlamalarına, BDP’lilere göre 500 bin, bağımsız kaynaklara göre ise 200 bin kişi katıldı.
Nevruz alanındaki konuşmacıların bulunduğu platforma, İran’da bir süre önce idam edilen PKK terör örgütünün kolu PJAK üyesi Hüseyin Kızıri ile Şirin Elem Hulu’nun posterleri asıldı. Kürtçe yapılan anonslarda da bu nevruzun Hüseyin Kıziri’ye adandığı belirtildi. Kalabalık, geçen yıl ölen Aram Tigran’ın şarkılarıyla tempo tutup halay çekti.

Sahneye çıkan ’Botanın Nergizleri’ adlı grup, Kürtçe, ’Sayın Öcalan, başkan Öcalan’ adlı şarkıyı şöyledi.

Kadın, yaşlı ve çocuklar ile PKK’lı teröristlerin giydikleri kıyafetlerden giyen çok sayıda genç, halay çekti. Ses düzeninin asılı olduğu hoparlörlerin üzerine 15 metre uzunluğunda 5 metre genişliğinde bölücübaşı Abdullah Öcalan’ın posteri asıldı. Alanda terör örgütü PKK’yı simgeleyen flamalar ve bülücübaşı Abdullah Öcalan’ın fotoğrafları açılırken, yüzleri poşuyla sarılı bir grup genç de belli bir düzen içinde sarı- kırmızı- yeşil renkte flamalar ve Öcalan posterleriyle yürüdü.

AHMET TÜRK: ELİNİZİ KÜRTLER’İN LİDERİNE UZATIN

’Demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirinler’ için yapılan saygı duruşunun ardından, ilk konuşmayı DTK Genel Başkanı Ahmet Türk yaptı. Nevruzun 2 bin 600 yıldır inkara karşı, zulme karşı bir bayram olduğunu söyleyen Türk, demirci Kawa’nın Nevruz ateşini yaktığını ve nevruzun yeni bir yaşam olduğunu söyledi. Kürt sorunun çözümlenmesi için Mazlum Doğan ve Kawa’nın nevruz ateşini kendi bedeniyle yaktığını belirten Türk, şöyle devam etti:

"Değerli halkımız yıllardır Kürt sorununun çözümü için mücadele ediyor. BDP, DTK, barış ve barış yolu oluşsun diye birçok kez PKK ve Öcalan ile ateşkes için çağrı yaptı. Ateşkes için ve Kürt sorunun çözümü için, barış yoluyla çözülsün diye büyük çaba sarfetti. Ancak Türk devleti, Başbakan Erdoğan, kirli oyunlarla Kürtler’in sesini kesmek istediler, Kürtler’in kafasını karıştırmak istediler. Ancak biz görüyor ve biliyoruz ki, bugün bu katılımla, Kürtler’in sesini kesemezler, Kürt sorununu çözümsüz bırakamazlar. Başbakan Erdoğan, ’Ortadoğu’da değişim olmalı. Eğer değişim olmazsa iyi olmaz’ diyor. Ancak yıllardır Kürtler’in mücadelesi devam ediyor. Değişim için devam ediyor. Bu oyunlar yeter artık. Bu kandırmacalar yeter artık. Biz inanıyoruz ki, bugün DTK gün gün genişleyerek sorunlara bakıyor ve örgütlemesini sürdürüyor. DTK, bütün Kürdistan halkını bağrına basıyor. Bütün inançları bağrında topluyor. Büyük bir kuvvete sahiptir ve bu sorunun çözümünü kendi eliyle yapacaktır."

"Bugün Kürt sorununun çözümü ve barışçıl çözümü için fırsatlar var" diyen Türk, şunları söyledi:
"Biz diyalogla, barışla bu sorunu çözülsün istiyoruz. İmralı’da sayın Öcalan Kürt sorunun çözümü için çözüm yolu sundu. Barış yolu sundu. Biz diyoruz ki Kürt sorunun çözümü için barış yolunda büyük bir fırsattır bu. Bu fırsatı biz inanıyoruz ki barışa ulaştırabiliriz. Barış için fırsat vardır. Kürt sorunun çözümü için fırsat halen var. Barış yolunu Kürtler her zaman açık bırakıyor. Gelin elinizi Kürtler’e uzatın, gelin elinizi Kürtler’in liderine uzatın. Bugün, sizin katılımız ve mücadeleniz bir çok şeyi dile getiriyor."

Türk, nevruz alanındakilere 12 Haziran’da yapılacak genel seçimleri de hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Amaç parlamentoya gitmek değil. Seçimde amacımız, halkımızın kendi oylarına, kendi sesine sahip çıkmasıdır. Kendi bölgesinde topraklarında birinci olsun partimiz. Bakınız, her gün AKP şunu söylüyor; ’Bölgede, Kürdistan’da biz daha fazla oy alıyoruz.’ Bu bizim için ayıptır, eksikltir. AKP’nin sesini bu topraklarda, bu bölgede bitirmemiz gerekiyor, seslerini kısmamız gerekiyor. Bunun için 12 Haziran, anadile sahip çıkmadır, ana dilin eğitim dili olması demektir. 12 Haziran’da halkımızın düşünceleri ortaya çıkmalı ve Kürt sorunun çözümü ve demokratik özerlik için çıkmalıdır Kürtler’in sesi. Biz umutluyuz, Kürt halkı istediğini, birliğini bütün dünyaya gösterecektir. Başarı bizim halkımızadır. Başarı bizim mücadelemiz içindir. Yolunuz yolumuz açık olsun. Kervan yürüyor ve gidiyor."
Alanda daha sonra Abdullah Öcalan’ın nevruz mesajı olduğu söylenen metin yayınlandı. "PKK, bu mücadelenin motor gücüdür. Yaşanan bu kızılca kıyamet, bu acılar sadece ve sadece insan olmakta ısrar etmek içindir" mesajının okunmasının ardından binlerce kişi Öcalan lehine sloganlar attı.

BAYDEMİR: KÜRTLER BÖLGE PARLAMENTOSUNA KAVUŞACAK

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, nevruzun Şeyh Sait’in, Seyit Rıza’nın, Mazlum Doğan’ın, Zekiye, Ronahi’nin, Orhan Doğan’ın, Vedat Aydın’ın anılması olduğunu söyledi. Baydemir, şunları söyledi:
"Biz onların direnişiyle bu alanlardayız. Nevruz çözümdür. Demokratik özerkliktir. Gün gelecek bu topraklarda sizler de bölge parlamentonuzda kendi sesinizle kimliğinizle renklerinizle yaşayacaksınız. Bugün bu çoşkunuz ve ittifakınız Allah’ın emriyle o günün müjdesidir. Birkaç sözüm var; Tahran’a, Şam’a ve Ankara’ya birkaç sözüm var. Bugün Tahran’da özgürlük tutukluları var. 40 milyon Kürt onları biliyor. Kamışlı’da, Şam’da tutuklu bulunanlar, onlar tek değildir ve kimsesiz değildir. 40 milyon Kürt onlarladır. Bugün bir yüreğimiz Tahran’da, Şam’da. Bir yüreğimiz de İmralı zindanındadır. Ben umutluyum ki sizin çabalarınızla direnişinizle zindanların kapısı açılacak ve Kürt halkı da barışa ulaşacak. Kürt halkı özgür olsa, Türk, Arap, Acem onlar da bizimle özgürleşecektir."

KIŞANAK: BAŞBAKAN SAVAŞI DURDUR

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, bugünün başkaldırı, direniş, varlık günü olduğunu söyledi. Libya’da özgürlük isteyen halkın taleplerine karşı hem diktatörler hem de uluslararası güç odaklarının bomba yağdırdığını belirten Kışanak, her ikisini de nefretle kınadıklarını söyledi. Kışanak, "Halkın iradesini esas alsınlar istiyoruz. Biz, bir an önce hem uluslararsaı güçlerin operasyonu durdurmasını, hem de Kaddafi’nin istifa ederek iktidarı halka teslim etmesini istiyoruz. Ortadoğu halklarının direnişi kutlu olsun" dedi. Meydanlarda barışı haykırmak için birayaya geldiklerini söyleyen Kışanak, şöyle dedi:

"Kürt halkı ödediği bütün bedellere rağmen barış özleminden, barış isteğinden bir an olsun vazgeçmedi. Bu nevruz haftasında da ne yazık ki barış taleplerimize operasyonlarla yanıt verdiler. 6 gerilla yaşamını yitirdi. Sayın Başbakan var mı bir sözün? Bu halka söyleyecek bir sözün var mı? Bu 6 Kürt genci neden katledildi? Bunun sorumlusu sen değil misin? Bu Kürt kanını dökmeye karar veren sen değil misin? Sayın Başbakan’a sesleniyoruz; Bu operasyonları artık durdurun. Savaşı durdur. Artık gençlerin üzerine tankları, topları gönderme. Görüyorsun işte Kürt halkı burada, Amed meydanında özgürlük istiyor, barış istiyor, kardeşlik istiyor. Bu meydanın sesine kulak ver. Artık yeter, yeter, yeter. Biz o 6 gerillayı buradan saygıyla anıyoruz. Onları da nevruz şehitlerinin kervanında sayıyoruz. Onların fedakarlığı, onların yiğitliği bu ülkeye mutlaka bir gün barışı getirecekkir. Saygıyla onları anıyoruz, nevruz şehitlerinin tümünü. Kürt halkı barışta ısrarcı, Kürt halkı demokratik mücadelede ısrarcı ama birileri tasfiye hesapları yapıyorsa ona en iyi cevabı da Amed meydanı verdi. Bu halkı tasfiye etmeye kimin gücü yeter?"

’BU HALK KENDİ KENDİNİ YÖNETMELİDİR’

Kışanak, Kürtleriin barışın yolunu gösterdiğini, çözüm önerisini her gün haykırdığını söyleyerek, şöyle devam etti:
"Sayın Öcalan da yol haritasıyla çözüme katkı sunmak istiyor. Kürt halkı artık sayın Öcalan’ı bir muhatap olarak arasında görmek istiyor. Muhataplık yolunu kullanabilecek koşullara kavuşması gerekiyor. 2011 yılı, nevruz meydanlarından başlayarak çözüm yılı olacaktır. Biz kendimize, halkımıza güveniyoruz, halkımızın direniş ruhuna özgürlük sevdasına inanıyoruz. 2011 yılı, barış ve kardeşlik yılı olacaktır. 2011 yılı, demokratik bir anayasayı yapma yılı olacaktır. Buradan tüm Kürt halkına her bir ferdine çağrıda bulunuyoruz; Tüm Kürtler demokratik anayasa yapım sürecinde 3 ana talep etrafında kenetlenmelidir. Artık tekçi zihniyetten, demokratik cumhuriyeti ve demokratik özerkliği inşa etmenin zamanı geldi. Kürt halkı kendi kimliğiyle yaşamak istiyor bu ülkede. Demokratik anayasa Kürt halkının kimliğini güvence altına almalı. Tüm kimlikleri, kültürleri güvence altına almalı. Yine Kürt halkı anadilimizin Kürtçenin Türkiye’deki tüm ana dillerin önündeki engelin kaldırılmasını istiyor. Bizler ana dilde eğitim dahil olmak üzere hayatın her alanında kendi dilimizi konuşmak istiyoruz. Kamusal alan da dahildir buna. Demokratik bir anayasa, anadil hakkını da güvence altına almalı. Bir başkası üçüncü talebimiz. Demokratik anayasada olmazsa olmaz talebimiz. Artık bu halk kendi kendisini yönetmelidir. Vesayetçi sistem sona ermelidir. Demokratik özerklik Türkiye’nin de kurtuluşudur. Demokratik cumhuriyet ancak demokratik özerklikle ve demokrat özerk Kürdistan’la mümkündür. İşte çözüm yılında tüm Kürtler, Türkiye’nin tüm demokrasi güçleri 3 talebin etrafında kenetlenmeli ve demokratik bir anayasa yazarak artık tekçi zihniyeti tarihin çöp sepetine atmalıdır. Artık tekçi zihniyetle, cumhuriyetle vedalaşmanın zamanı geldi. Merhaba demokratik cumhuriyet. Merhaba demokratik özerk Kürdistan. Tüm Türkiye halkına, tüm Türkiye demokrasi güçlerine bir çağrımız var; Amed’in sesini artık Trabzon, Edirne, Çanakkale duysun. Biz artık uzattığımız barış elini tutacak Türkiye halkını bekliyoruz."

İktidardan artık bir beklentileri olmadığını söyleyen Kışanak, şöyle dedi:
"Tüm Türkiye halkıyla demokratik cumhuriyete yürümek istiyoruz, barışı ve kardeşliği tesis etmek istiyoruz. Tüm Türkiye halkıyla birlikte ortak vatanda, eşit yurttaşlar olarak yaşamaya biz hazırız, siz de hazırmısınız ey Türkiye halkı? Önümüzdeki bir seçim süreci var. Bence bu konuda hiçbir şey söylemey gerek yok. Amed seçimini yaptı. Amed bu meydanda 12 Haziran’da yapılacak seçimi bugün yaptı zaten. Zaferini ilan etti. Kutluyorum sizin zaferinizi. Amed halkı özgürlüğü seçti, Amed halkı barışı seçti, Amed halkı demokrasiyi kardeşliği seçti. Amed halkı birlikte yaşam iradesini seçti sizleri kutluyorum. Tekçi zihniyette ısrar edenler, operasyonlarda ısrar edenler gençlerin toprağa düşmesinde ısrar edenler 12 Haziran’da sandığa gömülecek. Barış için şimdi yolara düşme zamanı, özgürlük için yolara düşme zamanı, yolunuz açık olsun."

Konuşmalardan sonra, BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, DTK Genel Başkanı Ahmet Türk, DTK Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve belediye ve diğer BDP’liler, alandan ’Barış çadırları’nın bulunduğu Koşuyolu Parkı’na yürüdü. Alandakilerin büyük bölümü ise dağıldı.

 

Bu haber 910 defa okundu.