DEMOKRATİK DİKTATÖRLER GELİYOR

26 Şubat 2011 13:22 tsi
İsyan çıkan ülkelere bir bakın: Mısır, Tunus, Fas, Yemen, Libya, kısmen Ürdün, Cezayir sırada Suudi Arabistan ve diğerleri.

Demokratik diktatörler geliyor  

İsyan çıkan ülkelere bir bakın: Mısır, Tunus, Fas, Yemen, Libya, kısmen Ürdün, Cezayir sırada Suudi Arabistan ve diğerleri.

Ortadoğu’nun ve Afrika’nın bugünkü sınırlarını çizen Batı, siyah derililerin oluşturduğu onlarca devletin rejimine hiç karışmadı. Diktatörlüktü, şeriattı, hırsızlık yapanın kolu kesilirdi gibi konulara “ayrıntı” olarak baktı. Tek ölçü “menfaatti.” Ortadoğu’da aşiret reisliğinden devlet başkanlığı koltuğuna oturttuğu diktatörlerin zengin petrol yataklarını sorunsuz bir şekilde Batıya aktarmasını “tek ve yegâne” ölçü olarak kabul etti.
Suudi rejimi dünyanın en büyük insan hakları ihlallerini sergilemesine rağmen Washington bunu hiç umursamadı mesela.
Ama Güneydoğu’da karakol basan PKK’lılarla çatışan Türk askerini insan hakları ihlali ile suçladı.
Sorun tamamen “duygusaldı.”
Ortadoğu’da Arif Nihat Asya’nın “silinsin kurşun kalemle, çizilen sınır hatları” diye isyan ettiği Ortadoğu sınırlarını çizen emperyalistler, aynı ırktan, aynı tarihten, aynı dinden insanlara irili ufaklı devletler kurdurdular. Bu devletlerin başına kendi kukla diktatörlerini koydular.
Bu diktatörler kendi halklarına zalim, Batılı emperyalist devletlere karşı aşırı müsamahakârdı. Petrolün borusunun bir ucunu kendi ülkelerine dayadılar bir ucunu Batı başkentlerine. Petrol darphanesinden gelen paraları halkın refahı için değil kendi ailelerinin refahı için kullandılar.
Ezdiler, sömürdüler, zulmettiler, bir yandan Müslüman’ız dediler, şeriatı savundular ama hepsi katıksız Amerikan şeriatının amentüsüne iman ettiler.
Kaddafi bile evinin ABD uçakları tarafından bombalanmasından sonra Pentagon’a aşk ilan etti.
Sonuçta dünya değişiyordu. Yeni Dünya Düzeni projesi yürürlüğe gireli Ortadoğu’daki rejimlerin değişim planının yürürlüğe konulması hayli uzamıştı. Büyük Ortadoğu Projesi ile Irak’ta savaşarak yapılan demokratik rejimler oluşturma projesine hız kazandırılmalıydı.
Rejimlerin adı demokrasi olacak ama seçilen liderler yine ABD’nin kölesi olacaktı.
Seçimle gelen diktatörler gelecekti.
Seçimsiz gelen diktatörlerin tasfiye edilerek yerlerine demokrasi ile gelen diktatörlerin getirilmesi ile değişim süreci son bulacaktı.
Demokrasi ile gelen ABD yandaşı yeni diktatörler çok daha ılımlı ve profesyonelce sömürecek, Sam Amca’nın dediğini daha demokratikte yapacak, Brüksel’den gelen talimatlarla oluşan parlamentolar ihdas edilecek “devrim” tamamlanacaktı.
ABD’deki düşünce kuruluşu Carnegie Enddowment for International Peace uzmanı Henri Barkey, “isyanların” nereye gideceğini kestirmenin şu anda zor olduğunu söylüyor ve ilave ediyor: “Ama değişik bir Ortadoğu olacağı şüphesiz.”
Değişik bir Ortadoğu!
Yani bizim anlattığımız Ortadoğu!
ABD’nin yeni demokratik diktatörler oluşturma projesinde sizin aklınıza gelen başka ülkeler var mı? 

Muharrem Bayraktar-Yeni Mesaj

 

Kaynak: YENİ MESAJ GAZETESİ {http://www.yenimesaj.com.tr/index.php?haberno=11001065&tarih=2011-02-26}

Bu haber 762 defa okundu.