En Sıcak Konular

TÜRKİYE’DEKİ KAYITLI DİYABETLİ SAYISI 9 MİLYON

20 Şubat 2011 10:39 tsi
TÜRKİYE’DEKİ KAYITLI DİYABETLİ SAYISI 9 MİLYON Türkiye’nin önemli diyabet uzmanlarından biri olan Türk Diyabet Cemiyeti ve Obezite Araştırma Derneği Başkanı Prof. Dr. Nazif Bağrıaçık, yeni çağın bu sinsi hastalığı hakkındaki son gelişmeleri anlattı.

Okul kantinlerine dikkat!

Bağrıaçık, yeni çağın bu sinsi hastalığı hakkındaki son gelişmeleri VATAN’a anlattı

Türkiye’nin önemli diyabet uzmanlarından biri olan Türk Diyabet Cemiyeti ve Obezite Araştırma Derneği Başkanı Prof. Dr. Nazif Bağrıaçık, yeni çağın bu sinsi hastalığı hakkındaki son gelişmeleri VATAN’a anlattı. İşte Bağrıaçık’ın anlatımıyla obezite araştırmalarının şok sonuçları ve izlenen tedavi yöntemlerindeki son gelişmeler....

OKUL KANTİNLERİNE DİKKAT: Diyabetin ortaya çıkış şekli değişti. 50 yıl önce diyabetin vücutta orya çıkışıyla bugün çıkışı arasında fark var. Bugün dünyada çocuk yaşı diyabeti birden bire büyük patlama gösterdi son 10-12 yıl içerisinde. Çocuk diyabetinde şişmanlığın yani kilo fazlalığının, yanlış beslenmenin ve virütik enfeksiyonların da etkisi var. Bunlar diyabeti tetikliyor. Esas faktör dengesiz ve yanlış beslenme. Bilhassa okul kantinlerinde çocuklara verilen sağlıksız gıdaların çocuk diyabetinin çıkmasında etken olduğunu görüyoruz.

DÜNYADA 285 MİLYON DİYABETLİ VAR: Dünyada 285 milyon diyabet hastası var. Bunun yüzde 80’i Tip 2 dediğimiz yetişkin diyabeti geriye kalan yüzde 20’si ise Tip 1 diyabet dediğimiz diyabetliu. 0 ile 7 yaş arasında az ama 7 ile 12 arasında daha çok görüyoruz. 280 milyon diyabetlinin 2030 yılında 435 milyona çıkacağı öngörülüyor. Dünyanın yaklaşık yüzde 15’i şeker hastası olacak.

TÜRKİYE’DEKİ KAYITLI DİYABETLİ SAYISI 9 MİLYON: Türkiye’de şu anda diyabet hastası oranı yüzde 13.5’a çıktı. Son 6 yılda yüzde 5’e yakın artış var. Türkiye’de diyabetli kişi sayısı yaklaşık 9 milyon.

GÜNEYDOĞU RİSK ALTINDA: Diyabet yaygınlığı her geçen gün artıyor. Bu artışın sebeplerini araştırdığımızda bunun yörelere göre değişim gösterdiğini gördük. Güneydoğu ve Orta Anadolu’da yağlı ve şekerli gıdalar ile kilo fazlalığı diyabet oranını arttırıyor. Karadeniz’de çok düşük yüzde 1.2 görülürken Trakya’da oran yüzde 2.5. Mesela Gaziantep’te gizli şekerli ve bilinenin topladığında oran yüzde 61’e çıkıyor. Çocukluk yaşında geçirilmiş boğmaca, kabakulak, kızamık ve suçiceği gibi hastalıklar tetikliyor.

AKRABA EVLİLİĞİNE DİKKAT: Diyabetin en mühim sebeplerden biri de akraba evllilikleri. Mersin, Mardin, Şanlıurfa gibi yerlerde toprak parçalanmasın diye yapılan evliliklerde çiftten bir kişide şeker varsa evlendiği zaman ondan olacak çocuklar kalıtımsal olarak şeker hastalığı riskini taşıyor. Bu çocuk illa ki şeker hastası olacak diye bir şey yok. Ancak bu çocuğun şişmanlamaması, aşırı şekerli ve karbonhidratlı gıdalarla beslenmememsi lazım.

HAREKET AZLIĞI HASTA YAPAR: Diyabete neden olan diğer bir etken de stres ve hareket azlığı. Oturgan bir hayatımız var. Çalışma şartlarının getirdiği cimnastik yapmak, koşmak gibi imkanlar şehirlerde ortadan kalktı. Fizik aktivite az olunca aldığın kalori ve enerjiyi sarfetme imkanın olmuyor. Kaloriyi az da alsan o kalori ve enerji birikiyor. Karşına birikmiş enerjinin meydana getirdiği pankreas yetersizliği ya da karaciğerin şeker depolama bozukluğu çıkıyor. Bunun sonucunda şeker erken yaşta çıkıyor.

Teşhiste çığır açan yenilik

DİYABET ÇIKMADAN TEŞHİS EDİLEBİLİYOR: Teşhiste çok büyük yenilik var. Eskiden sadece kan şekerine bakardık. Hatta daha eskiden idrar şekeriyle teşhis koyardık. Şimdi teknoloji geliştiği için diyabet markerları dediğimiz aynen kanser gibi diyabeti erken teşhis eden testler yapıyoruz. Mesela babası annesi, anneannesi ya da dedesi şekerli olan, risk altındaki bir çocuğa bu testi yapıyoruz. Diyabet çıkacaksa erken yaşta tespit edip ona göre önlem alıyoruz. Bunlar damardan kan alarak yaptığımız çok kolay testler. Bir saat sonra sonucunu alıyoruz. Kan şekeri 1.5, 2 liraya bakılırken bu markerlar biraz pahalı olduğu için 25-30 liraya yapılıyor. Bir diğer yenilik ise pankreasın kapasitesini ölçüyoruz.

HAP İNSÜLİN HAYAL DEĞİL AMA ÇOK ZOR: Kapsül şeklinde yapay pankreas üretildi. Bu ameliyatla cilt altına yerleştiriliyor ve insülin salgılıyor. 10 yıldır hem uygulanıyor hem de araştırması devam ediyor. Bunlar başlangıçta bir kaç yıl iyi cevap veriyor. Ancak sonradan salgılama yapan bu mikro kapsülün etrafı insan organizmasındaki bazı maddelerle kapatılıyor. Vücut onu da bir yabancı madde olarak kabul ediyor ve dışarı atmak için uğraşıyor. Bir kaç yılda bir bunu yenilemek gerekiyor. Şimdi bu kapsülü lökositlere karşı duyarlılığı bulunan titanyumdan denemeye başladılar. Bizim insülin kalemlerimiz gayet basit ve rahat kulanılıyor. Şu anda hap şeklinde insülin hayal değil ama çok zor.

DİYABETİK AYAĞIN KESİLMESİ ÖNLENEBİLİYOR: Bugüne kadar diyabetik ayak yaralarında mutlak sürece küçük parmak veya ayak, diz altı ampütasyonları yüzde 20-25’ti. Son 10 yılda geliştirdiğimiz yeni metodlarla bu orana yüzde 1’in altına düşürdük. Biz serum fizyolojik dediğimiz tuzlu su kullanıyoruz. Bu tedavi uzun sürüyor. Öbür tedavilerde hasta kısa zamanda iyi olursa iyi olmazsa parmağını ya da ayağını kesiyorsun. Burada 2 ya da 3 aylık devrede uğraştığımız zaman hastanın ayak ve ya parmağının kesilmesini yüzde 80 oranında önlüyoruz.

Prof. Nazif Bağrıaçık, İsmet İnönü, Cemal Gürsel, Süleyman Demirel, Rauf Denktaş, Zeki Müren, Ajda Pekkan, Hülya Avşar gibi bir çok ünlü isme de doktorluk yaptı.

ABD COLA VE CİPSİ YASAKLADI

OBEZİTEYE ve diyebete savaş açan ABD, okullarda hazır yiyecek ve içecek otomatlarında kola, gazoz gibi
asitli ve kilo yapan içecekler satılmasını yasakladı. Ürün
dağıtıcıları ve Amerikan Kalp Sağlığı Birliği’nin yaptığı
anlaşma ile, 35 milyon öğrenci bundan böyle makinelerden
yalnızca su ve yağ oranı düşük süt ve meyve suyu ve soda alabilecek. Alımına kısıtlama getirilen bir diğer ürün de cips oldu. Ayrıca ABD başta olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinde sağlıklı nesillerin yetişmesi ve obezite ile savaş kapsamında fast food yiyeceklerine de sınırlama getirildi.

GÖZ KORNEASI KORTİZON TEDAVİSİYLE İYİLEŞİYOR

Diyabetin komplikasyonları her tarafı tutar ama asıl ayak, göz ve böbrekte etkilidir. Bize her gelen hastanın göz anjiyosunu yapıyoruz. Korneasının harap olup olmadığınını tespit ediyoruz. Yılda iki defa, her 6 ayda bir bunu kontrol ederek gelişme olup olmadığına bakıyoruz. Bir bozulma varsa erken safhada lazer tedavisine başlıyoruz. Korneası bozulmuş hastaların yüzde 10’u mutlak kör olur diğerlerinde de görme kaybı gerçekleşirdi. Şimdi kortizon tarzı ilaçlar vererek korneanın tedavisinde büyük başarı elde ediyoruz. (İlker AKGÜNGÖR / VATAN)

 

Kaynak: GAZETEVATAN {http://haber.gazetevatan.com/okul-kantinlerine-dikkat/360405/41/Saglik}



Bu haber 1,728 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,882 µs