En Sıcak Konular

BAHÇELİ: ''BAŞBAKAN'NIN KKTC ÜZERİNDE SİNSİ PLANLARI VAR''

15 Şubat 2011 14:24 tsi
BAHÇELİ: ''BAŞBAKAN'NIN KKTC ÜZERİNDE SİNSİ PLANLARI VAR'' Bahçeli, "Başbakan’ın yavru vatandaki çirkin bir pankartı gerekçe yaparak son Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle Kıbrıs Türk halkını cezalandırma niyeti bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır." dedi.

Bahçeli, "Başbakan’ın yavru vatandaki çirkin bir pankartı gerekçe yaparak son Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle Kıbrıs Türk halkını cezalandırma niyeti bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır." dedi.

İşte Bahçeli'nin grup toplantsına taşıdığı o plan:

"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yapılan bir mitingde açılan pankart bahane edilerek, Başbakan’ın Kıbrıs Türklerini bir bütün olarak hedef alan kabul edilemez sözleriyle başlayan tartışmaların bugün geldiği nokta Başbakan’ın gerçek niyetlerine ve hesaplarına ışık tutmuştur.
Başbakan Erdoğan suçüstü yakalanmış, maskesi düşmüştür.
Başbakan’ın yavru vatandaki çirkin bir pankartı gerekçe yaparak son Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle Kıbrıs Türk halkını cezalandırma niyeti bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır.
Yaşanan son gelişmelere ilişkin inkâr ve tevil götürmeyen şu gerçekler Başbakan’ın sinsi planlarını açığa çıkarmıştır.
Başbakan Erdoğan Annan Planı konusunda 24 Nisan 2004’de yapılan referandumda dönemin Başbakan’ı Talat ile birlikte bir cephe oluşturmuş ve referandumda evet çıkması için bir militan gibi çalışmıştır.
Rumların hayır demesi üzerine Annan Planı geçersiz hale gelmiş ve BM Genel Sekreteri aracılığında yeni bir müzakere süreci başlamıştır.
Yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde Rauf Denktaş’ın yerine Mehmet Ali Talat seçilmiştir.
Görev süresinin sona ermesiyle, Kuzey Kıbrıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Mehmet Ali Talat, Başbakan’ın bütün çabalarına rağmen ikinci kez seçilememiştir.
Bu gelişmeden duyduğu büyük rahatsızlığı saklama gereğini duymadan alenen dışa vuran Başbakan, Kuzey Kıbrıs demokrasisini hedef alan hezeyanlarla ve dile getirdiği tepkilerle demokrasiden ne kadar nasibini aldığını göstermiştir.
Başbakan bu gelişmeden dolayı Kıbrıs Türklüğünü cezalandırmak için uygun zemin ve zaman kollamıştır.
Aradığı fırsat nihayet gelmiş ve Başbakan hem Kuzey Kıbrıs hükümetini çalışamaz hale getirmek için ekonomik yaptırımlar uygulamaya başlamış, hem de açılan bir pankartı bahane ederek Kıbrıslı soydaşlarımızı topyekûn hedefine alan “besleme” hezeyanlarıyla geçmişin intikamını çıkarmaya çalışmıştır.
Burada herkesin şu gerçekleri çok iyi görmesi ve anlaması büyük önem taşımaktadır.
Başbakan’ın zahiren tepki göstermesine gerekçe olarak gösterdiği pankartı açanlarla, 2004 referandumunda Başbakanla aynı safta Annan planına evet cephesi oluşturan kuruluşlar aynıdır.
Başbakan Erdoğan bu müttefiklerinin tahrikini vesile olarak kullanıp Annan planına hayır diyen ve daha sonra Cumhurbaşkanı seçimlerinde Başbakan’ın gönlündeki adayı desteklemeyen Kıbrıs Türklüğüne hakaret ederek bu yolla cezalandırmaya çalışmıştır.
Göreve yeni başlamış Lefkoşa’daki Büyükelçimizin görevden alınarak, yerine buradaki son tartışmaların odağında yer alan Türk yardım heyeti başkanı bir müşavirin atanması ise bu rezalete tüy dikmiştir.
Başbakan’ın mesajı son derece açıktır: Başbakan Erdoğan seçilmiş Cumhurbaşkanı’na ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hükümetine; ‘ben sizi ekonomik cendereye alarak çalıştırmayacağım’ demektedir.
Lefkoşa Büyükelçimizin görevden alınması Dışişleri Bakanlığı gelenekleri, ilkeleri ve uygulamaları bakımından da görülmemiş bir rezalet olarak tarihe geçmiştir.
Dışişleri Bakanlığı meslek memurları dışında, dışarıdan Büyükelçi ataması yasal olarak mümkündür.
Ancak, bugüne kadar buna istisnai hallerde başvurulmuştur.
AKP hükümeti ise dışarıdan atama yöntemine iki yıl içinde dördüncü kez başvurarak Dışişleri’nin geleneklerini alt-üst etmiştir.
Lefkoşa Büyükelçimizin görevine altı-yedi ay önce başlamışken apar topar merkeze alınması, yerine Dışişleri kadroları haricinden Büyükelçinin mahiyetinde alt düzeyde bir müşavir olarak çalışan Türk ekonomik yardım heyeti başkanını ataması tam anlamıyla bir skandaldır.
Dışarıdan Büyükelçi atanan bu şahsın hangi özelliklerinin bu süreçte belirleyici olduğu doğrusu merak konusudur.
Kıbrıs müzakerelerinin çok nazik bir aşamaya girdiği bugünkü süreçte Kıbrıs’ın “K”sını bile bilmeyen birinin Lefkoşa gibi hassas bir merkeze Büyükelçi olarak atanmasının arkasında hangi hesapların yattığı da ilerde daha iyi anlaşılacaktır.
Başbakan Erdoğan ve AKP hükümetinin Türk milletini ve Kıbrıs’lı kardeşlerimizi derinden yaralayan bu planlı tezgâhı sonrası önümüzdeki döneme ilişkin endişelerimiz daha da ağırlaşmış ve derinleşmiştir.
Kıbrıs milli davamızı, AB ve ABD’nin politikaları karşısında bir kambur ve ayak bağı olarak gören Başbakan’ın Kıbrıs Türklüğünü Rumlar’a yamayarak tasfiye etme yolunda önümüzdeki dönemde hangi adımları atacağı çok ciddi bir soru işareti olarak karşımızdadır.
Başbakan Erdoğan’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hükümetini ekonomik baskı altına alarak çalıştırmamak, bunun sonucu toplumsal huzursuzluk ortamı yaratarak siyasi tabloyu değiştirmek için hangi zorlamalara yöneleceğini bugünden kestirmek güçtür.
Yavru vatanda bilinçli olarak yarattığı pankart krizi sonrası, Ankara’ya kimleri davet ederek baş başa görüştüğüne bakıldığında, yeni bir tezgâh içine girdiğini gösteren işaretler yoğunlaşmaktadır.
Başbakan Erdoğan bu anlamda da suçüstü yakalanmıştır.
Milliyetçi Hareket Partisi bu vahim gelişmeleri büyük bir endişe içinde ve yakından izlemektedir.
Kıbrıs Türkleri sahipsiz ve çaresiz değildir.
Türkiye’yi ve Kıbrıs Türklüğünü Kıbrıs’tan tasfiye etmeye, AB üyeliği perspektifi yalanıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni, Kıbrıs’ın sözde yasal hükümeti olarak Kıbrıs Rum Yönetimine peşkeş çekmeye hiç kimse muvaffak olamayacaktır.
Kıbrıs Türklerini tasfiye etmeye yeltenen Başbakan, çok yakında demokratik yollardan Türk siyasetinden tasfiye edilecektir.
Önümüzdeki seçimler, bu tasfiye işleminin seçim sandığında tecelli edecek milli irade yoluyla tamamlanması için tarihi bir vesile olacaktır.
Milliyetçi Hareket’in iktidarında Kıbrıs’ta iki devletli, iki milletli ve iki bölgeli yeni bir ortaklık yapılması dışında hiçbir çözümün çözüm olarak görülemeyeceğini herkes anlayacaktır."

 

Kaynak: {http://www.mhp.org.tr/gbk.php?content=2976&cat=52}



Bu haber 713 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,293 µs