6 Ağustos 2010

BDP TEPKİ ÇEKİYOR, İLGİ GÖRMÜYOR, OY KAYBEDİYOR

BDP TEPKİ ÇEKİYOR, İLGİ GÖRMÜYOR, OY KAYBEDİYOR PKK’nın Batman’da düzenlediği mayın eyleminde 4 kişinin hayatını kaybetmesi, üstelik de ölenlerin eski baro başkanı, BDP yöneticisi ve İHD başkanı olması, örgütün güvenlik güçleri ya da sivil ayrımı yapmadan cani tavrını sürdürdüğünü bir kez daha gözler önüne seriyor. PKK’nın insanlık dışı saldırılarına toplumda her kesimden tepkiler sürerken, özellikle demokratik olmak adına yerli yersiz açıklamalar yapan ve çizmeyi aşan BDP’liler de bu tepkilerden nasibini alıyor. Batman’da Meymuniye Köyü’nde PKK’nın gerçekleştirdiği mayın patlaması eylemi sonucu yaşamını yitiren Salih, Sadi ve Sıddık Özdemir’in cenaze törenine BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak, Batman Milletvekili Ayla Akat Ata ve Şırnak Milletvekili Emine Ayna’nın katıldığı ve milletvekillerinin ölümlerin artık son bulması gerektiğini ifade ettikleri, hatta gözyaşı döktükleri görüntüler sahte samimiyetleri akla getiriyor. Taziye çadırında BDP’lilere tepki gösteren Sabri Özdemir, ağabeyi Salih Özdemir’in ömrü boyunca demokrasi mücadelesi vermesine rağmen mayınla ödüllendirildiğini söyleyerek tepkisini dile getiriyor. Ağabeyinin iradesini siyasilere teslim etmediği için siyasetten çekildiğini belirten Sabri Özdemir, “Ağabeyim bu uğurda hapis yattı, acılar çekti, işkencelerden geçti, en büyük isteği demokratik bir Türkiye’ydi. Ama 30 yıllık demokrasi mücadelesinin hediyesi mayın oldu. BDP de PKK da bu köyün Salih Özdemir’in köyü olduğunu biliyordu” diyerek acısını haykırıyor. Cenaze töreninde böylesine bir tepki ile karşılaşacaklarını hesap edemeyen, belki yüreklerinde gerçekten acı duysalar bile PKK’dan ayrı hareket etmemek adına bunu belli etmeyen, bir nevi örgütün esareti altında bulunan BDP’lilerin şaşkınlıkları yüzlerindeki donuk ifadelerden anlaşılıyor. BDP bugünlerde her yerde “referanduma hayır” mitingleri düzenleyip duruyor. Halkın iradesine ipotek koyma uğruna çabalarını yoğunlaştıran BDP’nin mitinglerine katılımın beklenenin altında olduğu ve katılımcıların çoğunun da kadın ve çocuklardan oluştuğu düşünüldüğünde bu uğurda, terör sarmalı içinde boşuna kürek çektiği değerlendiriliyor. En son Ağrı’da yapılan mitingte boş alanlara konuşma yapmak zorunda kalan BDP’liler büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor. Demokratik tepkileri dile getirmenin çok doğal olduğu düşünülse bile, bunun terör örgütü elebaşının fotoğrafları ve yasa dışı sloganlarla desteklendiği dikkate alındığında BDP’nin tavrının hiç de demokratik olmadığı ve özellikle Kürt siyasetine hizmet etmediği gibi, çözümden çok kaosa sebep olduğu söylenebiliyor. BDP’nin başlattığı “Referanduma hayır” çağrısının Adıyaman’da da tepki çektiği belirtiliyor. BDP’nin çağrısı üzerine bir araya gelen 63 STK temsilcisi sandık başına gitme kararı alırken, boykot kararına Adıyaman’dan istenilen düzeyde destek çıkmadığı vurgulanıyor. Adıyaman Kalkınma Platformu (AKALP) çatısı altında toplanan sivil toplum kuruluşları, “Bu ülkede nefes alan her vatandaş gibi referandum için sandık başına gideceğiz. Bu ülkeyi karıştırmak isteyenlere taviz vermeyeceğiz. Bizim için “evet” ne kadar kutsalda “hayır” da o kadar kutsaldır. Amaç halkın “evet” ya da “hayır” demesi değil, sorumlu bir vatandaş olarak sandık başına gitmektir. Bu şekilde son günlerde Adıyaman ve Türkiye’yi karıştırmak isteyenlere ciddi bir mesaj vereceğiz” şeklinde konuşarak referandum konusundaki kararlarını dile getiriyor. Kısacası BDP terörü desteklediği, özellikle Kürtlere baskı yaptığı, etkilemeye çalıştığı sürece devamlı geri adım atıyor. Batman’daki son mayın eyleminde olduğu gibi terörle kaybedilen canlar Kürt veya Türk fark etmeden hepimizin içini yakıyor. Çağ dışı bir anlayışla oradan oraya savrulan, çıkar yol bulmayınca da teröre sarılan BDP, yeni taraftar bulmak şöyle dursun, elindekileri de kaybediyor. Helin Demir helindem@mynet.com

Bu yazı 1,238 defa okundu.