En Sıcak Konular

Kamil Büyüker

Mazi ve Ati
Kamil Büyüker
1 Ocak 1990

Hikmet Tâcı: Gelin Tâcı



“Sağlam kalp; hiçbir güzelin, kendisini Allah’tan alıkoymadığı kalptir.”                             Ataullah İskenderi

 Şazeliye tarikatının Ebu’l Hasan eş- Şazeli ve halifesi Ebü’l Abbas el Mürsi’den sonra üçüncü büyük şahsiyeti olan İbn Ataullah el-İskenderi Hazretlerinin “Tâcü’l-arûs el-hâvî li-tehzîbi’n-nüfûs” adlı eseri “Gelin Tâcı, Hasta Kalplerin İlacı” ismiyle Üsküdar yayınevi tarafından yayınlandı. Daha önce el- Hikemü’l- Atâiyye adlı eseriyle hikmet salkımı olan sözlerinin yolumuzu aydınlattığı Ataullah İskenderi hz’lerinin teslimiyet, reca, keşf, cezbe ve aşkla yoğrulan “Tâcü’l-arûs el-hâvî li-tehzîbi’n-nüfûs” isimli Süleymaniye Kütüphanesinde korunan matbû nüshası “Gelin Tacı” adıyla ve Osman Arpaçukuru’nun akıcı Türkçe’siyle çevirilerek okura sunulmuş.

Tasavvuf okyanusuna dalmak, nasipdâr olmak, feyizlenmek, yıkanmak, arınmak öncelikle bu mesleğe tabiyetle mümkün. Arap atasözünde “evvela yol arkadaşı, sonra yol” şeklinde ifade edilen husus önce yol aydınlığı, göz aydınlığı, gönül aydınlığı verecek şahsiyetlerin yolumuzda olması gerektiğidir. Sonrası yola çıkmaktır, aramaktır, yoldan çıkmaktır, yola revan olmaktır, yolcu olmaktır ve yol olmaktır.

Ömrünü tasavvuf’un çizdiği hikmetli yolda yürümeye adayan Ataullah İskenderi hazretleri, Cenab-ı Hakk’ı tanımadan geçen günleri, O’nu bilmeden ve O’ndan gafil geçen günleri yaşanmış saymıyor ve hemen kitabın başında bir ikaz veya nasihat cümlesinden olarak şunları söylüyor: “Allah’a yemin ederim ki, senin asıl ömrün; doğduğun günden beri olan süre değil; bilakis Allah’a tanıyıp bildiğin günden beri geçen süredir.”

Ezelde senin için takdir edilmeyen senin değildir

Kişiye çalışıp-kazandığından ve ezelde takdir edilenden başka ve fazla bir şey yoktur. Her şey kader planında yazılıyor ve takdir edilen başa geliyor. Burada modern dünya insanının hırsları, egoları ve tatminsizlikleri, ezel kapısını haddini aşacak şekilde zorlamalarından kaynaklanan problemlere Ataullah İskenderi (k.s.) şu nasihatleri yapıyor:

“Ezelde senin için takdir edilmemiş olan senin değildir. Kulların Allah ile durumu, kölelere sahip hükümdarın köleleriyle olan durumuna benzer. Hükümdar, mevcut yerden farklı bir yerde bir yerleşim yeri kurarak, kölelerini oraya nakletmek ister. Bu yeni yerleşim yerini iyice süsleyip güzelleştirir. Oraya ağaçlar diker, nefislerin arzu edeceği her şeyi orada hazır eder.

Düşünebiliyor musun?

Hükümdarın, köleleri için yeni yere yerleşmelerinden sonra onlara verilmek üzere hazırladığı şeylerde tutumu bu olursa, mevcut yerleşim yerindeki az miktarda nimet ve imkanlardan onları hiç men eder mi?

Zira o, onlar için karşılıksız büyük iyilikler hazırlamıştır.

Kulların Allah katındaki durumları da  budur.

Onları dünyada yerleştirip, cenneti de onlar için asıl ikamet yeri olarak hazırlamıştır.” (s.107)

             Sakın Ümitsizliğe kapılıp “kapılar kapandı!” deme

             Mevlana Hazrelerinin de ifade ettiği gibi bu kapı ümitsizlik kapısı değildir. Her şey ümitle-korku (havf-reca) arasında cereyan edecektir. Ümidin bittiği yerde imanın da bittiğini hesaba katmak durumundayız. Çevremizi kuşatan ümitsizlik/umutsuzluk furyası, hayattan memnun olmama hali, ölümün eşiğine doğru koşuşan bir nesil, imanın kendilerine sağladığı ümitten yoksun uçurumun kenarında bekleşiyorlar. Hep bir el ve bu ele tutunma beklentisi var .İşte “Gelin Tacı”nda nurlu bir el, ihlaslı ve aşkla yoğrulmuş bir el bize el veriyor: “Sakın ümitsizliğe kapılıp, “artık iyilik ve yardım kapısı kapandı” deme.

Biz, insanları Allah’ın rahmetine karşı ümitsiz yapan kimseler istemiyoruz.

Davud (aleyhisselam) ‘ın Zebûr’unda Allah şöyle buyurmuştur:

“Ben kuluma en fazla merhametimi benden yüz çevirdiği zaman gösteririm.”

Nice ibadet ve taat edenler vardır ki, bencillikleri yüzünden helak olmuşlardır.

Nice günahlar da vardır ki, kalblerinin kırık olması affedilmelerini sağlamıştır.” (s.79)

İlim ve İbadetine güvenme!

Bir taraftan ümidi muhafaza ederken diğer taraftan eldekilerle övünmemek ve sakın mülkün sahibini unutup ne mala ne mülke ne ilme bunlar benimdir deyu sağda solda caka satma. Ve ilmine ve ibadetine güvenme. Yine Ataullah İskenderi hazretleri bir hastalığı teşhis edip yolumuza ışık tutuyor, yaramıza merhem oluyor: “İlim ve ibadetine güvenenlerin hâli nice olur. İnsan yaptığı ibadeti beğenir, kendini üstün görür ve halkı küçümseyip, onlardan hakkını tam olarak alır; fakat onların haklarını tam olarak vermezse, onun kötü akıbetinden korkulur.

Bunun aksine, günah işlediğinde, günahından dolayı üzülüp, ağlarsa ve Salihleri ziyaret ederse, bu durumda onun güzel âkıbete ulaşması ümit edilebilir.” (s.56)

Dostla buluşmak ve görüşmek hali: Namaz

Bütün bu problemler çepeçevre bizi kuşatıp sararken, kuşatmayı yarıp Dost’a ulaşmanın yolu Namaz’dan geçiyor. Çünkü “namaz, mü’minin miracı” ve hakiki sığınak, dost, yardımcı ve yâr’la sözleşme, buluşma anı .. Hiç böyle bir durumda bu buluşmayı erteleme olur mu? Hiç üşengeçlik düşünülebilir mi? Ve hikmet salkımı sözler: “Dostuyla buluşmak, görüşmek istemeyen hiç kimse gördün mü? (…) Allah katındaki değerini ve Allah ile olan durumunu öğrenmek isteyen, kıldığı namaza baksın: Namazlarını sükûnet ve huşû ile kılmıyorsan başından aşağı toprak dök. (…) O’nun ile olmaktan bir fayda  elde edemiyorsan, bu hâl senin kalben hasta olduğunu gösterir. Kalbindeki bu hastalık kibir,  bencillik ya da edep dışı bir davranıştır.” (s.37)

Cenab-ı Hakk kullarına kimi zaman celal ismiyle kimi zaman cemal ismiyle muamele eder. Kimi zaman lütfunu kimi zaman kahrını gösterir. Ve kullarını değişik vesilerle sınar. İşte yine bir hikmetli söz: “ Allah, bazen ihsanını, bazen de kahrını sana tattırmak için kalp üzerine zaman zaman şehvet, zaman zaman da takva rüzgarını estirir.”  Ve akıllı insanın yapması gerekenler: “Eğer sen gerçekten akıllı olduğuna inanıyorsan, her iyiliği ve kötülüğü Allah’tan bilmelisin, başkasından değil. Çölde yolunu kaybetmiş kişi, kayıp değildir; asıl kayıp kişi, hidayetten sapmış kişidir. Sen üstünlüğü, Allah’tan istemiyor; insanlardan bekliyorsun. İnsanlarla üstünlük kazanmak isteyen kimse yoldan çıkmıştır. Böylelerinin yaşantısı onları hak’tan uzaklaştırmaktan başka bir sonuç getirmez. Asıl yolunu kaybetmiş kişi bu kimsedir.”

Ataullah İskenderi hazretleri, hakikatin ve hikmetin kutlu yolunda “Gelin Tâcı” ndan ilham almaya ve taçlanmaya çağırıyor. Sözün en güzeline ve hikmete tabi olmak isteyenleri bu kitapla zevkli bir yolculuk bekliyor. Bize düşen icabet etmek.

                    *Gelin tâcI, İbn Ataullah el-İskenderi,  Çev. Osman Arpaçukuru,  Üsküdar yay. 2004

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



Bu yazı 1,601 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 16 Kasım 2008 Kökleri Mazide, Dalları Atide Sanatkarlar
    • 25 Eylül 2008 Hz. Ali'den Çağları Aşan Mesajlar
    • 1 Eylül 2008 Geçmiş Ramazanlar olur ki…
    • 3 Ağustos 2008 Hikmet Tâcı: Gelin Tâcı
    • 19 Temmuz 2008 Kanaat Nimeti ve Biz
    • 12 Temmuz 2008 “Yaşamak İçin Ya Derviş Veya Filozof Olmalı”
    • 7 Temmuz 2008 Tarihin ve Coğrafyanın Tapusu:Mezarlıklar

    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,618 µs