En Sıcak Konular

Namık Kemal Zeybek
Konuk Yazar-Aygazete
Namık Kemal Zeybek
1 Ocak 1990

Kılıç zoruyla Müslümanlık



Hürriyet'in yazarlarından Özdemir İnce dini konularda da yazıyor. Yazsın... Yazsın ki karşı görüştekiler de yazsın. Kızmadan, hakaret etmeden, tekfir etmeden tartışmak yararlıdır. Düşüncelerin çatışmasından gerçeğin ışığı çıkar sözü, elbette doğru sözdür.
Yazar, "Türbaniye dini" adıyla yazdığı yazısında bir görüşü birkaç kere tekrarlıyor: "Türkler kılıç zoruyla Müslüman " olmuşlar... Ayrıca "Şamanlık, Budizm, Mani dini, Musevilik, Hıristiyanlık" diye girdiğimiz dinleri sayarken "kılıç zoruyla Müslümanlık!" diye özellikle belirtiyor. Yani bu bilgisinden çok emin görünüyor.
Bu görüş başkalarınca da tekrarlanan çok kişinin de gerçek sandığı bir görüştür. Ama tarihi gerçekler uygun değildir.
Umarım ki, bu yazımdan sonra, Özdemir İnce ve onun gibi bilenler bilgilerini düzeltirler.
Umarım...
Konumuz Ortalık Asya'da yaşayan Türklerin nasıl Müslüman oldukları ile ilgili bilgilerdir.
Arap Emevi Devleti'nin hükümdarı Abdül Melik oğlu Velid zamanında onun Irak Valisi Haccac'ın atadığı (Yıl:705) komutan Kuteybe tarafından Horasan ve Türkistan'ın bir bölümünün kılıçla işgal edildiği doğrudur. Kuteybe zalimlikte Haccac'ı da aratmayacak bir insandır. Emevilerin ise Ömer bin Abdülaziz hariç dini siyaset için acımasızca kullandıkları da tarihin müspet bilgileri arasındadır.
Yani Arap - Emevi Devleti işgal ettikleri yerlerde insanların Müslüman olmalarını değil HARAÇ vermelerini istiyordu. Teslim olan ve HARAÇ veren kılıçtan kurtuluyordu. Müslüman olmaları istenilen bir durum değildi. Çünkü devletin ve devletlilerin gelirlerinde azalmaya yol açardı. Dolayısıyla işgale direnen Ortalık Asyalılar, yani Horasan ve Türkistanlılar, Türkler ve Soğd'lar bu zalim işgalcilerin dinine pek ilgi duymamışlardır.
Buna karşılık Arap işgaline giren yerlere yayılan tüccarlar, din öğreticileri, tasavvuf yol göstericilerinin çabalarıyla çok az da olsa Müslümanlaşma başlamıştır.
Asıl büyük dönüş dönemlerinden biri ise 751 yılıdır.
Hatırlamak gerekir ki o dönemde artık Emeviler dönemi bitmiş ve Abbasiler yönetimi başlamıştır.
Yine hatırlamak gerekir ki o dönemde Türkistan'ın batısında bir bölüm Arap işgalinde olmasına karşılık TAŞKENT merkezli BATI GÖKTÜRK KAĞANLIĞI ve TÜRKEŞLER DEVLETİ bağımsız devletlerdir. Ortalık Asya, asıl
sahipleri TÜRK DEVLETLERİ ile ARAPLAR ve ÇİNLİLER arasında mücadele alanı olmayı sürdürmektedir. Türkler arasında Müslüman olanlar ise azınlık durumundadır.
751 Talas Savaşı'nda Türklerle Arapların Çinlilere karşı birlikte savaşmaları ile doğan dostluk dolayısıyla Türkler Müslümanlığa daha bir yumuşak bakmağa başlamışlardır.
Türklerin yoğun bir biçimde Müslümanlaşmaları ise yüz elli yıl sonra 940 yılında Karahanlı Kağanı Satuk Buğra'nın Müslüman olması ve bunu açıklaması ile ilgilidir.
Sanırım Özdemir İnce'nin de hoşuna gidecek bir bilgi: O dönemde Türkistan'da yüzlerce öğrenciyle birlikte dolaşan ve İslam'ı yayan bir öğretmen vardı. Adı Mansur'du. Halac Türklerindendi. İşte bildiğiniz Hallacı Mansur... Satuk Buğra çağını İslam'a açan odur. Yani Türklerin ilk Müslümanlık başöğretmeni Hallacı Mansur'dur.
Ehlibeyt mensuplarının Türkler arasında dağılması Türkler arasında Ehlibeyt çizgisinde Müslümanlığı yaygınlaştırdı. Horasan melameti ve Hacegan zinciri ile Müslümanlaşma yoğunluk kazandı.
12. Yüz yılda Hallacı Mansur'un yolundan giden Ahmet Yesevi'nin ve yetiştirdiği binlerce öğrencinin Türkler arasında Müslümanlığı yaygınlaştırmaktaki görevi ise çok büyük olmuştur.
Sözgelimi Kıpçak Bozkırlarını, Balkanları ve Anadolu'yu Müslümanlaştırmak onların eseridir. Berke Hanı ve Nogayı Yesevili Öğretmen Sarı Saltuk'un Müslümanlaştırdığı da tarihin bilgileri arasındadır.
Sünnilik sonraki meseledir.
Bu bahiste söylenecek daha bir çok söz ve verilecek daha bir çok bilgi vardır da yerimiz dardır.

Bu yazı 1,091 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 8 Şubat 2011 Mehmet Akif Arnavut mu?
    • 12 Ocak 2011 Nasıl Bir Türkiye?
    • 3 Ocak 2011 Kürt Sorunu mu? Kürtçe Meselesi mi?
    • 19 Aralık 2010 Yüce Kuran ve Çevirileri
    • 5 Aralık 2010 Kalkanın Ardındaki Planlar
    • 24 Kasım 2010 3997 Kitap Okuyan Adam
    • 19 Kasım 2010 Füze Kalkanı mı? Sakın ha!
    • 10 Kasım 2010 İranla Dost Olmayalım mı?
    • 31 Ekim 2010 TÜSİADın Adı Ne Olacak
    • 25 Ekim 2010 Düşünür ne düşünür yazar ne yazar
    • 19 Ekim 2010 Padişahlığı İsteyen Parti
    • 8 Ekim 2010 Maun Suresinin Anlamı
    • 17 Eylül 2010 Milli Birliğe açılalım
    • 30 Ağustos 2010 İslamda Tarikat
    • 25 Ağustos 2010 İslam Düşmanı,İslam Düşmanı değilmiş
    • 22 Ağustos 2010 Atatürk dindar bir insandı
    • 12 Ağustos 2010 Milli İrade ne ister?
    • 5 Ağustos 2010 Hangi Milliyetçilik?
    • 25 Temmuz 2010 Evet mi? Hayır mı?
    • 11 Haziran 2010 Cihat Kültürü ve İslamda Cihat

    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,776 µs