En Sıcak Konular

Sabahattin Talu

Düşünü-Yorum
Sabahattin Talu
14 Ekim 2011

Kürtçülere Sorulması Gereken Sorular



 

          “Kürt sorunu” denilen sorunun ve bu sorundaki gerçek amacın ne olduğunun ortaya konulması amacıyla, Kürtçü olarak bilinen şahıslara şu soruları sorup, cevap arayalım. Öncelikle, Kürtçü kesim içerisinde yer alan ve siyasetçi olarak nitelenen bugünkü milletvekillerinin bazı söylemlerinden yola çıkarak, konuyu daha iyi anlamaya, analiz etmeye çalışalım.

          İlk soru kesinlikle şu olmalı;

          Apo, 2008 yılında; “Artık Türkiye’yi bölmekten vazgeçtim” dedi. Yani Apo, 1985’den 2008’e tam 23 yıl ülkeyi bölmeye, Kürdistan’ı kurmaya çalışmış, bilâhare sözüm ona bundan vazgeçtiğini söylemişti. Dile kolay 23 yıl!

          Soru şu; siz bu koskoca 23 yıl boyunca hangi mücadele içerisindeydiniz? Siz de, Sayın Başkan dediğiniz, tek muhatap olarak gördüğünüz/söylediğiniz lideriniz gibi ülkeyi bölmeye mi çalıştınız, yoksa bunun hiç farkında değil miydiniz, olmadınız?

          Mitinglerinizde, çeşitli gösterilerinizde, etkinliklerinizde, kitlemiz, halkımız dediğiniz gruplar tarafından sürekli olarak; “Yaşasın Başkan Apo”, “Kürdistan’a Özgürlük”, “PKK Halktır, Halk Burada”, “Vur Gerilla Vur, Kürdistan’ı Kur” gibi sloganlar atılıyor.

Katılıyor musunuz bu sloganlara veya bugüne kadar herhangi birine azıcık da olsa itirazınız hiç oldu mu? “Kürdistan’ı kur” ne demek?

          Leyla Zana; “Bizim liderlerimiz; Apo, Barzani ve Talabani’dir. Kürt sorunu, sadece Türkiye’yi değil, aynı zamanda Irak, Suriye ve İran’daki Kürtleri de kapsar, Türkiye’de çözülse dahi Kürt sorunu çözülmüş demek değildir” dedi.

Oysa, “Sorunu kendi içimizde çözebiliriz, gelin masaya oturalım” denilmişti, halâ da deniliyor. Yoksa, asıl talep edilen/dayatılan, bu dört ülkeyi de içine alan “Büyük Kürdistan” ideali olmasın! Bunca yıldır, ifade edilerek uğruna kan dökülen “Kültürel haklar”, “anadil isteği” gibi yumuşak talepler, birer bahane, birer kandırmaca, birer takiye miydi yoksa!

          Türkiye’nin Doğu ve G.Doğu’suna “Kuzey Kürdistan”, Kuzey Irak’a “Güney Kürdistan”, Suriye bölgesine “G.Batı Kürdistan” ve İran bölümüne de “Doğu Kürdistan” demenizin bir anlamı, önemi veya gerekçesi var mıdır?

          Aynen Zana’nın dediği gibi amaç, hedef “Büyük Kürdistan” olmasın yine!

          “PKK’ya terör örgütü demeyiz. Çünkü onlar bizim kardeşlerimiz” dediniz. Onlar sizin kardeşleriniz ise, sizin kardeşlerinizin kurşun sıktığı, mayın patlattığı, roket attığı asker, polis ve siviller kim? Hani hepimiz kardeştik!

“TC, Kürdistan’dan Defol” pankartı açıldı mitinglerinizin bazılarında. TC kim, Kürdistan neresi! Hani birlikte ve kardeşçe yaşayacaktık!

          O.Baydemir, S.Sakık ve A.Tuğluk, milletvekili ve Belediye Başkanı olmaları hasebiyle; “Bizler halkın temsilcileriyiz” diyorlar, haklılar. Oysa; “silahın miadı bitti”, “biz de Türk Milli Takımı’nın maçlarına, şehit cenazelerine gitmek isteriz” dediklerinde, Apo’dan “haddinizi bilin, siz kim oluyorsunuz da böyle kafanıza göre konuşuyorsunuz, uyarın bunları” fırçasını yedikten sonra adeta dut yemiş bülbüle döndüler, bu konuda tek bir açıklama dahi yapamadılar, yapamazlar da! Hani halkın temsilcisiydiniz!

          Son olarak yine Apo’nun talimatıyla “Demokratik Özerklik” istiyorsunuz. “Demokratik Özerklik” demek, kendi kendini, kendi istediği gibi yönetmek değil mi? Hal böyleyse, kendi kendini yöneteceksen, kendi anadilinde temel eğitim alacaksan, kendi bayrağını dikeceksen ve adına “Kürdistan” diyeceksen, ki şu anda bile “Kuzey Kürdistan” diyorsun, bu nasıl bir birlikte yaşam? Bu, birlikte ve iç içe yaşam olabilir mi? Bu, olsa olsa yan yana yaşam olur, ki bu da bizatihi ayrılığın ta kendisi değil midir?

          Son soru, ister “korku” deyin, ister “adam sendecilik” deyin, ister “bana dokunmayan yılan” misali deyin, elini bir türlü taşın altına sokmayan, özellikle Batı illerinde yaşayan diğer Kürt vatandaşlara; …

          Diyelim ki, olmazsa olmaz denilerek dayatılan “Demokratik Özerklik” talebi, bugün olmasa bile yarın hayat buldu, bölgede özerklik tesis edildi. Apo da ev hapsinde. Bir; nerede yaşamayı tercih edeceksiniz? iki ve çok daha önemlisi; acaba bu tercih etme şansı halâ senin elinde, inisiyatifinde olacak mı!!!

 



Bu yazı 1,242 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 6 Şubat 2012 Demokrasi Getirmek!
    • 13 Ocak 2012 Sıra SURİYE’de mİ?
    • 29 Aralık 2011 Düşmanımın Düşmanı Dostumdur
    • 22 Aralık 2011 Canlı Kalkan
    • 8 Aralık 2011 ROJ TV, Gören Gözlere Kel'i Gösteriyor
    • 2 Aralık 2011 Kürt Sorunu’nun Çözümüne İlişkin Beyin Jimnastiği
    • 24 Kasım 2011 KCK Ve Asrın Hukuk Bürosu
    • 17 Kasım 2011 Çözüm mü Dediniz!
    • 11 Kasım 2011 Ne Çare (N.Ç.)
    • 28 Ekim 2011 Sen Olma Haslanım Cemal
    • 27 Ekim 2011 PKK Terörü ve Van Depremi
    • 21 Ekim 2011 Hırsızlık Şebekesi
    • 14 Ekim 2011 Kürtçülere Sorulması Gereken Sorular
    • 7 Ekim 2011 Artık Şuna Net Olarak İnanıyorum
    • 4 Ekim 2011 Barışı Kim İstemez?
    • 23 Eylül 2011 BİR MAÇ NASIL KAZANILIR?
    • 14 Eylül 2011 Analar Ağlamasın da!
    • 8 Eylül 2011 Artık Bir Karar Verin!
    • 26 Ağustos 2011 Cılız Da Olsa İlk Kez Farklı Bir Ses
    • 25 Ağustos 2011 Batman’dan Bodrum’a Özerklik

    Yazarlar

    En Çok Okunan Haberler

    Şirket Haberleri ŞİRKET HABERLERİ


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,518 µs