2 Mayıs 2011

PKK- BDP –HİZBULLAH/GERİLİM

PKK-BDP-Hizbullah konularından her biri, hem ayrı hem de birlikte görsel ve yazılı basında yoğunlukla tartışılıyor. Hizbullah’la PKK ilişkileri ve çatışması konuları ele alınırken Hizbullah ve PKK’nın nitelik ve yapısallığı konularında tartışmalar yapılıyor. PKK ve Hizbullah’ın, hukuka ve demokratlığa bağlı olduklarını ifade etseler de aslında bu değerlere karşı oldukları, legal tüm örgütleri işbirlikçi ve kendisinden saymayan bir özelliğe sahip oldukları belirtiliyor. Her ikisinin de kendi dışındaki muhalefet örgütlerine ve içlerindeki muhalefete karşı ve düşman oldukları ifade ediliyor. Bu arada bir çok konuda benzer özelliklere sahip olan bu iki örgütün arasında bugünlerde gerilimli günler yaşanmaya devam ediyor. Adana’da PKK’lı grubun Hizbullah paralelinde faaliyet gösteren Mustazaf-Der Adana Şubesi’ne saldırmasının üzerinden yaklaşık 10 gün geçmişken ve olayın yankıları devam ederken Diyarbakır’da yaşanan başka bir olay çatışmalı günlere geri dönülmesine sebep oluyor. Diyarbakır’da Hizbullah tarafından yönlendirilen “Peygamber Sevdalıları Platformu”nun düzenlediği Kutlu Doğum mitinginin gerçekleştirildiği meydana PKK taraftarlarınca “Peygamberimiz Apo’dur” pankartının asılması bir taraftan gerginliği tırmandırırken, diğer taraftan Hizbullah mensuplarınca yapılan değerlendirmelerde, Doğu ve Güneydoğu’daki halkın, PKK’nın gerçek yüzünü ve düşüncesini öğrenmesi açısından önemli görülüyor. Bazı Hizbullah üyelerinin PKK tarafından kaçırılarak kamplarda sözde mahkemelerin önüne çıkarıldığı, Hizbullah faaliyetleriyle ilgili olarak sorguya tabi tutulduğu, PKK faaliyetlerini övücü konuşmalardan sonra tehdit edilerek serbest bırakıldıkları yönündeki haberler de Hizbullah taraftarlarının sohbetlerine konu oluyor. Adana ve Diyarbakır’da PKK’nın Hizbullah’a yönelik saldırılarından sonra Van’da da BDP’liler tarafından Hizbullah’a bağlı Çağrı Marketleri’ne saldırılar düzenlendiği bildiriliyor. Market çalışanlarının camları taşlayan PKK’lı gruba sopalarla müdahale etmeleri ve saldırıya karşılık vereceklerini belirtmeleri üzerine eylemlerin son bulduğu belirtiliyor. Çağrı Marketleri’ne yapılan saldırının ardından Mustazaf-Der Van Şubesi’nde de önlemlerin arttırıldığı ve nöbetçilerin beklediği kaydediliyor. Seçimler arifesinde gruplar arasında yaşanan çatışmaların kendilerine ne kazandıracağı bilinmese de, PKK ve Hizbullah’ın siyasallaşması ve demokratikleşmesinin olanaklı bulunmadığı görülüyor. Hizbullah ve PKK’nın hegemonik savaşının başlaması halinde ise taraftarlarının karşı çıkmayacakları, Kürt halkının bile bu çatışmayı engelleyemeyeceği düşünülürken, Hizbullah taraftarlarının serbest bırakılmasından sonra Öcalan’ın söyledikleri ve buna karşılık Hizbullah’ın verdiği cevabın, aynı çatışmacı kültürü devam ettirdikleri ve aynı çatışmacı kültüre sahip olduklarının delili olduğu değerlendiriliyor.

Bu yazı 1,609 defa okundu.